23. Hukuk Dairesi 2016/2712 E. , 2018/5512 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/108 E.2013/352 K. sayılı dosyasında davalıların murisinin davalı kooperatif ortağı olduğu, 28.09.1976 tarihinde noterde yapılan Satış Vaadi Sözleşmesi ile murisin o ana kadar kooperatife ödediği paranın yarısının ödeneceği, sözleşme tarihinden itibaren ödenecek aidat ve giderlerin yarısının ödemeye devam edileceğini, kooperatif tarafından dükkan inşaa edildiğinde tapu masrafının yarısı ödenerek 1/2 hissesinin tapudan intikalinin sağlanacağı konusunda anlaşıldığını ve 20.10.1991 tarihinde tapuda devrinin sağlandığını, iş yeri dışında kooperatif hissesinden dolayı başka menfaatlerinin bulunduğunu, bu menfaatlerin 1/2 hissesinin müvekkillerine devrini talep etmiştir.
Davalı miraşçılar vekili, yaklaşık 25 yıl öncesi dükkanın yarısının verileceği taahhüt edildiğini ve yerine getirildiğini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, satış vaadinin noterden yapılması gerektiğini ve bir bedel ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili; devirleri için istenilen belgeleri davalıların vermediğini, tapu kooperatifin üzerinde görünse de noterlik kurası ile ferdileştirme yapıldığını ve mülkiyetler üzerinde tasarrufta bulunulamayacağını savunarak davanın hussumet yönünden reddini istemiştir.
Mahkeme tarafından, davacı ve muris arasında yapılan sözleşmenin mirasçıları bağladığı ancak davacının sözleşme sırasında ödediği bedel dışında bir ödeme yaptığını kanıtlayamadığı, ödediği bedele karşılık dükkanın 1/2 hissesinin verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş karar dairemizce ödeme konusunda herhangi bir uyuşmazlığın kalmadığı, diğer bağımsız bölümlerle ilgili ise taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca iç ilişkiye dayanarak ve sözleşme hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez mahkemece muris ile yapılan sözleşme neticesinde dükkanın tam hissesinin 1/2‘sinin intikalinin yapıldığı, diğer bağımsız bölümlerin taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu olmaması nedeniyle dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkeme tarafından bozma kararına uyulmuş ise de bozmaya yanlış mana verilerek değişik bir sonuca gidilmiştir. Davacı ortaklığın yarısını devralmış olması nedeniyle kooperatif ortaklığına bağlı ve bağımsız bölüm dışında davalı murise verilen hakların, yarı hissesini talep etmektedir. Davacı murisinin sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirdiği mahkemenin ve dairemizin kabulündedir. Bu nedenle devredilen taşınmaz hissesi dışında kooperatif hissesine bağlı murisin sağladığı menfaatlerin yarısına davacı malik olacaktır. Ancak taşınmaz hissesi dışında kooperatif ortaklığına bağlı hakların ne olduğu mahkemece yeterince araştırılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; murisin davacıya yarı hissesi devredilen gayrimenkul dışında bu ortaklığa bağlı olarak elde ettiği başkaca menfaat olup olmadığının tespiti ile davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği gözetilerek, murise ait hakların yarı hissesinin davacıya verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.