3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8570 Karar No: 2019/5221 Karar Tarihi: 10.06.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8570 Esas 2019/5221 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/8570 E. , 2019/5221 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; taşınmazlarını davalıya restaurant ve pansiyon olarak işletilmek üzere tüm eşyalarıyla birlikte kiraya verdiğini, davalının kira sözleşmesinin imzalanmasının ardından eşya listesini imzalamadığını ve tespit dosyası ile eşyaların tespit edildiğini, imzalamaktan kaçındığı eşya listesi ile tespitte belirlenen eşyaların aynı olduğunu, davalının eşyaların tümünü başka bir yere taşıyarak orayı işletmeye başladığını tespit dosyası ile tespit edilen eşya değerinin tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacının taşınmazında kiracı olduğunu, eşyaları önceki kiracıdan bedeli karşılığında devralarak kiralananı işletmeye devam ettiğini, davacının önceki kiracı tarafından devredilen eşyaların kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, bu nedenle tutanağın imzalanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kira sözleşmesinde kiralananın eşyalı olarak kiraya verildiği yazılı olmasa da tanık beyanları doğrultusunda eşyalı olarak kiraya verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle tespit dosyasında belirlenen bedelden davalı tarafça teslim edilen eşyaların değerinin mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2 İcra İflas Kanunun 67. maddesindeki düzenlemeye göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarın belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Davacının talebi davalının götürdüğünü iddia ettiği eşyaların değeri olup, bilirkişi raporu doğrultusunda değer tespiti yapıldığından takip tarihinde davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. O halde davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki istemin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendinde yer alan “ 5.720,00 TL olan asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.144,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine “ davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.