22. Hukuk Dairesi 2012/16188 E. , 2013/5606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, yol ve yemek ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl işveren olan davalı ... Balıkesir İl Müdürlüğüne ait işyerinde, alt işveren olan davalı ... Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. bağlı olarak çalıştığını, aylık ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesi haklı sebebe dayalı feshettiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının da ödenmediğini ve hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, kuruma ait güvenlik hizmetlerinin yüklenici firmalara devredilmesi ve müvekkilin ihale makamı olması nedeni ile davanın husumetten reddi gerektiği ve davacının işyerinde fazla çalışma yapmadığını savunmuştur
Davalı ... Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.ne dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir .
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, fazla çalışma iddiasının tanık beyanları ile ispatladığı ve davacının hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının 2008 Kasım-2009 Haziran ayları arasında gerçekleşen çalışma dönemi yönünden, davalı işveren tarafında ibraz edilen vardiya formaları ve devir teslim rapor defterlerinin davacı tarafından imzalandığı görülmektedir. Bu belgelerde davacının çalıştığı gün ve saatlerin kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. İlgili dönem yönünden, fazla çalışma süresinin davacının imzasını taşıyan ve yazılı nitelikte olan bu belgelere göre tespiti gerekirken tanık beyanları doğrultusunda hüküm kurulması hatalıdır.
Ayrıca, dairemizin yerleşik uygulamasına göre fazla çalışma süresi haftalık olarak hesaplanmalıdır. Davacının her hafta yaptığı çalışma süresinden, yasal kırkbeş saatlik çalışma süresi çıkarılarak fazla çalışma süresi belirlenmelidir. Mahkemece, aylık bazda hesaplama yapılan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması da isabetsiz olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir .
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 19.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.