Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/1509
Karar No: 2022/1309
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 2. Daire 2021/1509 Esas 2022/1309 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1509 E.  ,  2022/1309 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/1509
    Karar No : 2022/1309

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem : … İl Emniyet Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacı, komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulunun … günlü, … sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; rütbe terfi değerlendirmesine girmeye hak kazanan komiser yardımcısı listesinin incelenmesinden, kıdem sırası 246 olan davacının perfornmans puanının 4,79 olduğu ve iki adet başarı belgesi ve ödüle sahip olduğu, herhangi bir disiplin cezasının da bulunmadığı, aynı listede liyakatın tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterleri davacıdan daha düşük olan personelin (listenin 271., 308. ve 309. sırası) terfi ettirildiği, benzer durumda olan bir çok personelin terfi ettirildiği, ancak bu personelin gerekçede belirtilmediği, liyakatin belirlenmesi sırasında kullanılacak takdir yetkisinin sınırsız olamayacağı, davacıdan kıdemli ya da kıdemsiz olmasına karşın liyakatın tespitinde nazara alınması gereken kriterler açısından davacıdan daha düşük puan ve liyakat tespitinde göz önüne alınacak diğer verilere sahip olan personelin terfi ettirildiği, disiplin cezası ya da adli, idari soruşturması bulunmayan, belirtilen unsurlar yönünden daha iyi durumda olan davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından özetle, mevzuat ile emsal yargı kararları çerçevesinde dava konusu işlemin tesis edildiği, 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda (546) personelin komiser rütbesine terfi durumunun görüşüldüğü, yapılan değerlendirme sonucunda (246) personelin terfi ettirildiği, (298) personelin terfi ettirilmediği, (2) personel hakkında ise karar verilmediği, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan komiser yardımcıları için hazırlanan kıdem sıralamasında 246. sırada yer alan davacı hakkında, ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucunda “terfi etmez" kararı verildiği belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin E:2016/27574 sayılı esasında kayıtlı iken, Danıştay Başkanlık Kurulunun, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" başlıklı kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize devredilen ve tekemmül eden dosyada, dosyanın tekemmül ettiği görülerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacı tarafından, komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu işleminin iptali ile yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik "Terfi ve atama" başlıklı 55. maddesinde, "...Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmü yer almaktadır.
    Bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 4. maddesinde "liyakat", personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; "Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü" başlıklı 20. maddesinde, "(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
    a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
    b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
    c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
    ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
    d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
    e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oyçokluğu ile karar verirler.
    (2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikâyetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.
    (3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde “Terfi eder.”, boş kadro bulunmaması halinde “Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez.” kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise “Terfi etmez.” kararı verilir." hükmüne; "Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı" başlıklı 21. maddesinde ise, "(1) Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından;
    a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    a) İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına ilişkin olarak;
    Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; polis amirlerinin üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel ölçütün liyakat olduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre, rütbelere terfi ettirilecek personelden; liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadro bulunması halinde "terfi eder" kararı, kadro bulunmaması halinde "kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez" kararı, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında ise “terfi etmez” kararı verilmesi gerekmektedir.
    Personelin liyakat koşullarına göre değerlendirilmelerinde ise; bulunduğu rütbedeki sicil veya performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezaları ile disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınması gerekmektedir.
    Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacının, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı sebebiyle 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, ayrıca davacı hakkında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçundan açılan ceza davasında, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezasıyla tecziye edildiği, anılan kararın ise … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu görülmüştür.
    Bilindiği üzere, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetimi değerlendirmesinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
    "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçu, ani suçlardan farklı olarak niteliği itibarıyla temadi eden yani eylemin sürekliliği nedeniyle kesintisiz devam eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden, şüpheli şahıs yakalanana kadar şüphelinin bu kapsamda gerçekleştirdiği eylemler de suç olmaya devam eder.
    Nitekim, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18/07/2017 günlü, E:2016/7162, K:2017/4786 sayılı kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/09/2017 günlü, E:2017/16.MD-956 K:2017/370 sayılı kararında; Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) ve/veya “Paralel Devlet Yapılanması” (PDY) olarak isimlendirilen örgütün 1960'lı yıllarda kurulduğu, büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğunun belirtildiği dikkate alındığında, davacıya isnat olunan "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçunun, 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte de işlenmesinin mümkün olduğu, silahlı terör örgütüne üyelik, aidiyet, iltisak veya irtibatın bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi de göz önünde bulundurulduğunda üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatın uzun bir süreci kapsadığı sonucuna varılmıştır.
    UYAP kayıtları incelendiğinde, davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezasıyla cezalandırıldığı, anılan kararın ise müdafisini azleden sanık hakkındaki yargılamanın, müdafi bulunmadan tamamlandığı, ilk derece Mahkemesi kararından sonra dosyaya giren siber raporu, veri inceleme raporu ve veri inceleme raporunun elde edilişine ilişkin mahkeme kararları ile "garson" isimli gizli tanığın temin edilecek beyanlarının CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmada okunmasında zorunluluk bulunduğu, suç tarihinin sanığın yakalanmasıyla temadinin kesildiği tarih yerine 15/07/2016 olarak yanlış gösterildiği gerekçesiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu görülmüştür.
    Bunun yanında davacının 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep olarak gösterilen fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri kapsayabileceği ve bu hususun 2015 yılı terfi dönemindeki durumunu etkileyebileceğinin dikkate alınması gerektiği açıktır.

    Bu durumda; mevcut listedeki personelin rütbe terfiine ilişkin olarak yukarıda değinilen
    hususlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacının üst rütbeye terfi durumunun davalı idare tarafından "yeniden" değerlendirilmesi gerektiği açık olduğundan, temyize konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Ayrıca, verilen bu karar, davacının doğrudan bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu da doğurmayacaktır.
    b) Kararın, yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmına gelince;
    İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçemizin, davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmadığı, tespit edilen hususlara göre durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği dikkate alındığında, bu aşamada davacının parasal ve özlük haklarının kabulü yönünde karar verilmesi mümkün değildir.
    Bu itibarla, Mahkeme kararının anılan kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
    3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi