Esas No: 2021/2744
Karar No: 2022/3120
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2744 Esas 2022/3120 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/2744 E. , 2022/3120 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi: ... 20. İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine, davalının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davacı Kurumun istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkili kurum tarafından sigortalısı ...' a emekli aylığı almakta iken göreve girmesi nedeniyle 10/08/2017 tarihinde tebliğ edilen belge ili 135.325,61 TL borcun tebliğ edildiğini, davalı aleyhine oluşturulan yersiz ödeme kurum borcunun temelinin 5335 sayılı kanunun 30.maddesine dayandığını, ilgili maddede herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik ve yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacağı ve görev yapamayacağının hüküm altına alındığını, bu madde gereği 10/08/2017 tarihinde borç tebliği yapıldığını ancak davacının ödeme yapmadığını, bu durum neticesinde ... 7. İcra Müdürlüğünün 2017/35454 E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile ... 7. İcra Müdürlüğünün 2017/35454 E sayılı dosyasındaki takibin devamına ve davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, davalının davacı Kuruma kayıtlı sigortalı olduğunu, 2007 yılında emekli olduğunu, Türkiye şartlarında yalnızca emekli aylığı ile yaşamanın zorluğu sebebi ile çalışma hayatına bu tarihten sonra devam etmek zorunda kaldığını, ancak davacı kurumun müvekkilinin emekli maaşını da kestiğini, müvekkilinin davacı kuruma borcunun bulunmadığını, takibe konu borcun asılsız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini ve davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davanın reddine, takibe konu alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan 27.065,12 TL kötü niyet tazminatının davacı kurumdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, davacı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ... 20. İş Mahkemesi'nin 22/01/2019 tarihli, 2018/355 E. - 2019/20 K. sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum, kurum işleminin yerinde olduğu, davalı ise kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği yönlerinden kararın bozulmasını istemişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu dosyada; davacının 5510 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken, davacı Kurum tarafından kendisine borç tahakkuk ettirilerek ... Halk Sağlığı Müdürlüğünde Hekim-Pratisyen olarak göreve başladığı anlaşılması nedeniyle 01/05/2012 - 30/06/2017 tarihleri arasındaki emeklilik aylıklarının iadesinin talep edildiği, ... 7. İcra Müdürlüğünün 2017/35454 E. sayılı dosyasında davacı Kurum tarafından davalı aleyhine 03/11/2017 tarihinde 135,325,61 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 14/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 20/11/2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır…” hükmüne yer verilmiştir.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. Davaya konu uyuşmazlık, dayanağı işlem ve olayların meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı Kanun’dan kaynaklanmakta olup, görev alanına girmediğinden İş Mahkemelerinde çözümlenmesi mümkün değildir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu, buna göre davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair karar verilmesi gereği nazara alınmaksızın, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin, davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.