Esas No: 2020/4508
Karar No: 2022/1127
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 3. Daire 2020/4508 Esas 2022/1127 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2020/4508 E. , 2022/1127 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4508
Karar No : 2022/1127
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2013 ve 2014 yıllarında alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği, 2013 yılında bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı, 2012 ve 2013 yıllarından sonraki yıllara devreden indirilebilecek katma değer vergilerinin değiştiği yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporu uyarınca adına 2013 yılının Ocak ila Mayıs ve 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi, 2013 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için kesilen bir ve üç kat vergi ziyaı cezası ile 2013 yılının Mart ila Mayıs ve 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın, 2012 yılından devreden katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu tarhiyatın dava açılmayarak kesinleştiği, öte yandan, davacının 2013 yılında faturasını düzenlediği halde yasal defter ve kayıtlarına ve ilgili dönem beyanlarına intikal ettirmediği bir kısım satış hasılat tutarlarından kaynaklanan kısmına ilişkin olarak dosyaya söz konusu hususu tevsik edici herhangi bir belge sunulamadığı, 2013 ve 2014 yıllarında faturalarını kayıtlarına aldığı …, …, … Grup Nakliyat Otomotiv İnşaat Yapı Malzemeleri Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarında yer alan saptamaların sahte fatura düzenlediklerini kanıtlayıcı mahiyette olduğu dikkate alındığında yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, Ekim-Aralık 2012 dönemine ait olup 2013 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının, 2013 yılı için tekerrüre esas alınamayacağı, 2014 yılı için ise tekerrüre esas alınabileceği gerekçesiyle 2013 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için re'sen salınan bir ve üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi, aynı yılın Mart ila Mayıs dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş, 2013 yılının Mart ila Mayıs dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının, 2013 yılının Mart ila Mayıs dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılması ile üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları, kararın sözü edilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Vergi Mahkemesince, 2013 yılının Mart ila Mayıs dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı kaldırılmasına karşın 2013 yılında işlenen fiil nedeniyle sonraki yıla devreden katma değer vergisi için kesilen vergi ziyaı cezasına tekerrür uygulanmasının maddenin konuluş amacına aykırı olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda tekerrürün uygulanması için ilk cezaya ilişkin eylem tarihini esas almak yerine cezanın mükellefe tebliğ edilerek kesinleşmiş olmasının aranmasında, mükellefin ceza ile uyarılmış olmasına karşın cezaya konu aynı eylemde ısrarcı olmasının yaptırıma bağlanması düşünüldüğünde 2014 yılına ilişkin tekerrür uygulanan kısmın değerlendirilmemesi hukuka aykırı düştüğünden 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinde cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda tekerrür artırımının uygulanacağı belirtilmişse de bu hükmün cezanın artırımlı uygulanacak suçun işlenmiş olması gereken zaman dilimini değil artırımın en son hangi tarihe kadar uygulanabileceğini gösterdiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının 2013 ve 2014 yıllarında alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği, 2013 yılında bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı, 2012 ve 2013 yıllarından sonraki yıllara devreden indirilebilecek katma değer vergilerinin değiştiği yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporu uyarınca adına 2013 yılının Ocak ila Mayıs ve 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için re'sen katma değer vergisi salındığı, 2013 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için bir ve üç kat, 2013 yılının Mart ila Mayıs ve 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için ise tekerrür hükümleri gereğince artırılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 22. maddesinin 1. fıkrasında; konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, kararlarda bulunacak hususları düzenleyen 24. maddesinin (b) bendinde, davacının ileri sürdüğü olaylar ve hukuki sebepler ile istem sonucunun kararda belirtileceği, (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebeplerin, gerekçe ve hükmün kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu kurala bağlanmış, 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde ise usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması bozma sebebi olarak sayılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin, 7338 sayılı Kanun'un 38. maddesiyle değişen ve 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe giren 1. fıkrasında, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, artırım tutarının kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağı, 2. fıkrasında, birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihinin dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen kararın; 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinden kaynaklanan kısmı ile 2013 yılının Mart ila Mayıs dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının; tekerrüre isabet eden bölümüne ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Vergi Dava Dairesince, davacı adına 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, tekerrür hükümleri uyarınca artırılan bölümünün, ilgili yılda sahte fatura kullanılmasından kaynaklanan kısmının hukuka uygun olup olmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın sadece önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinden kaynaklanan kısmı yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle söz konusu vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının tamamının kaldırılması yargılama usulüne uygun düşmediğinden Vergi Dava Dairesi kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde 7338 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle yapılan değişikliğin de dikkate alınması gerektiği tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinden kaynaklanan kısmı ile 2013 yılının Mart ila Mayıs dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının; tekerrüre isabet eden bölümüne ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; 2014 yılının Şubat ila Haziran dönemleri için kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının, tekerrür hükümleri uyarınca artırılan bölümünün, ilgili yılda sahte fatura kullanılmasından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.