16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4969 Karar No: 2019/212 Karar Tarihi: 16.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4969 Esas 2019/212 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu ceza davasında sanık, silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanmıştı. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak şekilde eksiksiz olarak sergilendiği anlaşıldı. Mahkeme, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmedi ve karar esastan reddedilerek hüküm ONAYLANDI. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 53, 58/7-9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62. maddesi, ve CMK’nın 302/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/4969 E. , 2019/212 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/7-9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın Sulh Ceza Hakimliğindeki beyanı ve dosya kapsamı nazara alındığında ayrıntılı Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı getirtilmeden hüküm kurulması sonuca etkili bulunmamıştır; Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmaksızın CMK 280/1-a maddesine aykırı olarak sanık hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.