11. Hukuk Dairesi 2016/7926 E. , 2018/1273 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada ..... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/04/2016tarih ve 2015/477-2016/608 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının bahçesindeki kayısı ağaçlarının, don afetinden dolayı zarar gördüğünü, eksper raporu ile verim düşüklüğünün saptanmış olduğunu, davadan önce yaptırdıkları tespit sonucu, don nedeniyle kayısı ağaçlarındaki hasar oranının %90, zararın ise 23.060,16 TL olduğunun belirlendiğini, ancak davalı sigorta şirketince zararının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 33.957,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, don olayının kayısı ağaçlarının çiçeklenme dönemindeyken yaşandığını, oysa sigorta poliçesinin teminat kapsamının, meyve bağlama dönemine girmesinden sonra başladığını, Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2010 ile 30.04.2010 tarihleri arası yaşanan don afetleri nedeniyle zarar gören çiftçilere dekar başına 150.00 TL telafi amaçlı destek ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, davacının da 9.600.00 TL destek aldığını, bu nedenle müvekkili şirketin hasardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, ıslaha karşı da zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu hasarın ağaçların meyve döneminde meydana geldiği, bu nedenle poliçe teminatı kapsamında olduğu, zarar miktarının 33.750 TL olarak belirlendiği ancak davacının ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı, taleple bağlı kalınarak 10.000. TL"ye hükmoluncağı, düzenlenen zeyilname ile davacıya 819,29 TL prim iadesi yapıldığı, bu tutarın hüküm altına alınan tazminattan mahsup edildiğinde ise davacının talep edebileceği tazminat miktarının 9.180,71 TL olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 9.180,71 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
.../...
2- Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.02.2014 tarihli dilekçesi ile toplam talebini 33.957,00 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, ıslah ile arttırılan miktar yönünden zamanaşımı nedeniyle talebin reddine karar verilirken, davanın kısmen kabulü ile 9.180,71 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı lehine dava değerinin 10.000,00 TL olduğu ve reddedilen talebin 819,00 TL olduğu gerekçesiyle yalnızca 819,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Vaki temyiz üzerine bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı, bu nedenle ıslahla artırılan bölüme yönelik temyiz isteminin reddi gerekirken zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesine doğru olmadığı gerekçesiyle ıslah artırılan bölüm yönünden verilen karar Dairece sonucu itibarıyla doğru bulunarak bu yöne ilişkin temyiz istemi reddedilmiştir. Bu durumda ıslahla artırılan bölüm yönünden verilen karar usule ilişkin bulunduğundan davanın esastan ve usulden reddedilen tüm tutarı itibariyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince 1.800.00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6. bendinde yer alan “819,29 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine "1.800.00 TL” ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....