Esas No: 2021/11970
Karar No: 2022/3093
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11970 Esas 2022/3093 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/11970 E. , 2022/3093 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi: ... İş Mahkemesi
Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının taşınmazına davalı Kurumca haciz konulduğunu, haciz konulan evin davacının ikameti olduğunu, haline münasip ev niteliğinde bulunduğunu, haczi caiz olmayan mal kapsamında olduğunu belirterek meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istemiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının meskeniyet iddiasının ve haczin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davacı borçlu vekilinin haczin kaldırılması talebinin reddine,
2-Davaya konu taşınmazın 215.000,00 TL den aşağı olmamak üzere satılarak satış bedelinden 200.000,00 TL'sinin haline münasip bir ev alabilmesi için davacı borçluya verilmesine, arta kalan kısmın borcun ödenmesinde kullanılmasına” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Davacı ile davalı Kurumun istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, hacizli meskenin davacının haline münasip olduğu, aradaki 15.000,00 TL. farkın cüzi olup artan ve değişen gayrimenkul fiyatları karşısında önemini yitirdiği, davanın kabulü gerektiği, davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı, raporun yetersiz ve hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
6183 sayılı Yasanın 70. maddesine göre; borçlunun “hâline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İş mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyecektir. 6183 sayılı Yasanın tamamı incelendiğinde davacının meskeniyet iddiasını ileri sürmesi açısından herhangi bir hak düşürücü sürenin belirlenmediği görülmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, dava dışı limited şirket yetkilisi olduğu, ödeme emirlerinin tebliğine müteakip borcun kesinleştiği ve borcun ödenmemesi nedeniyle davacının davaya konu gayrimenkulüne haciz konulduğu, mahkemece yapılan keşif sonucu 2 kişilik heyet tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının, sosyal durumuna uygun semtte haline münasip ikamete elverişli, tadilat, bakım, onarım gerektirmeyen, hemen taşınabileceği, 3+1 şeklindeki bir meskenin ise keşif tarihi itibariyle 200.000,00 TL. olabileceği kanaati bildirilmiş ve buna göre karar verilmişse de mahkeme tarafından yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur.
Mahkemece, davacının haline münasip alabileceği ev hakkında da emsal araştırması yapılarak ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak daha ayrıntılı bir araştırma ile davacının haline münasip ev alabileceği değer açık ve net şekilde belirlenmeli, aradaki 15.000,00 TL. farkın cüzi bir miktar olup, evin haline münasip olduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacağı da gözetilmelidr.
O halde, davacı ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.