12. Hukuk Dairesi 2014/11772 E. , 2014/14384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bulancak İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2014/7-2014/12
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13.maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları halde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Aynı Kanunun 21/1.maddesine göre ise; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Ancak, hükmü şahıslar adına, bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebligatların 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz (HGK.nun 28.02.2007 tarih ve 2007/12-95 esas – 2007/94 karar sayılı kararı).
Somut olayda, borçlu şirketin adına çıkarılan ödeme emri tebligatının, adresin kapalı olması nedeniyle mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırılmak ve Tebligat Kanunu"nun 21/1.maddesine göre muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat yapılan adres, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğuna göre anılan tebliğ işlemi yukarıda açıklanan nedenlerle usulüne uygundur.
Borçlu T.. İ.."ün usulsüz tebligat şikayetine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Borçlu T.. İ.."e gönderilen ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinde; tebliğ evrakı üzerine ""Mernis Adresi"" ibaresi yazılarak ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 28.08.2012 tarihinde de borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine (mernis), Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. TK."nun 10/2. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmaması nedeniyle yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK."nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligat usulsüz ise de; borçlu T.. İ.."in, alacaklı tarafından açılan Bulancak Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/140 esas sayılı dosyasına verdiği 12.04.2013 havale tarihli cevap dilekçesi içeriğine göre, borçlunun, 12.04.2013 tarihinde, usulsüz ödeme emri tebliğine muttali olduğu anlaşıldığından ve bu tarihten itibaren İİK"nun 16/1.maddesi gereğince yedi gün içinde icra hukuk mahkemesinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığından şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 25,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.