21. Hukuk Dairesi 2017/3791 E. , 2018/8468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan ...Kargo Taş. Tic.Ltd.Şti.vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ...Kargo Taşımacılık Ltd. Şti vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, 14.01.2008 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ...Kargo Taşımacılık Ltd. Şti yönünden ise 34.490,98 TL maddi tazminat ile, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; olayın iş kazası olarak tespit edildiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 67 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde davacı sigortalının %25 oranında müterafik kusurlu olduğu, davalı işveren ...’ın kusursuz, forklif sürücüsünün %25, ...Şirketinin ise %50 oranında kusurlu olduğu, mahkemece verilen 03/06/2015 tarihli ilk kararda manevi tazminatın 100.000 TL olarak takdir edildiği, Dairemizin 19.12.2016 tarih ve 2016/862 Esas ve 2016/15224 Karar sayılı kararında takdir edilen manevi tazminatın fazla olduğuna işaretle kararın bozulduğu mahkemece bozmaya uyularak yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu açıklamalar doğrultusunda davacı lehine ilk kararda takdir edilen 100.000 TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkken, iş bu temyize konu kararda takdir edilen 50.000 TL manevi tazminatın da az olduğu açıktır.
O halde mahkemece yapılacak iş davcı lehine takdir edilen 50.000 TL manevi tazminatın az olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmetmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan ...Kargo Taş. Tic.Ltd.Şti yükletilmesine
20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.