Esas No: 2021/3293
Karar No: 2022/1580
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 4. Daire 2021/3293 Esas 2022/1580 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/3293 E. , 2022/1580 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3293
Karar No : 2022/1580
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporunda, 2009 yılında sahte fatura kullandığından bahisle yapılan hesaplama sonucunda 2009/12 döneminden 2010/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi tutarının "0,00-TL" olarak dikkate alınması ile re'sen tarh edilen 2010/1, 2, 5, 6, 7, 8 dönemleri için vergi ziyaı cezalı, 2010/9,10,12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine, Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu tarhiyatın dayanağı olan davacının 2009/1, 6, 8, 9, 10 ve 12 dönemleri için yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına karşı Mahkemelerinin E:...numaralı dosyasında açılan davada ...tarih ve K:...sayılı karar ile tarhiyatların 2008/12 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının azaltılmasından kaynaklı kısmı yönünden davanın kabulüne, 2009 yılı alışlarından dolayı indirimlerinin reddedilmesinden kaynaklı kısım yönünden ise davanın reddine karar verildiğinden dava konusu 2010/1, 2, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12 dönemleri için yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarının, 2009 yılı cezalı tarhiyatlarının mezkur Mahkeme kararı ile reddedilen kısmına isabet eden kısım yönünden hukuka aykırılık, davanın kabulüne ilişkin kısımına isabet eden kısım yönünden ise hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekerrür uygulanarak artırılan kısım bakımından ise, dava konusu cezalı tarhiyatları içerir vergi/ceza ihbarnamelerinde cezaların tekerrür nedeniyle arttırılmış olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi ve bu suretle tekerrür uygulamasının yasal dayanağının belirtilmemesi sebebiyle tekerrür uygulamasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının tekerrüre ilişkin kısmının ...'in karşı oyuyla oyçokluğu ile kalan kısmının ise oybirliği ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporunda, 2009 yılında sahte fatura kullandığından bahisle yapılan hesaplama sonucunda 2009/12 döneminden 2010/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi tutarının "0,00-TL" olarak dikkate alınması ile re'sen tarh edilen 2010/1, 2, 5, 6, 7, 8 dönemleri için vergi ziyaı cezalı, 2010/9,10,12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kısmen kabul kısmen ret kararının kabule ilişkin kısmı davalı idarece temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinde; “Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz. Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Hatalı Tebliğler” başlığını taşıyan 108. maddesinde “Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler; yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.” hükmü bulunmaktadır.
Belirtilen hükümlere göre dosyanın incelenmesinden davacı adına düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri üzerinde vergi ziyaı cezası %50 artırıldığı halde artırımın dayanağının belirtilmediği, görülmüşse de, söz konusu eksikliğin esasa müessir olmadığı açıktır. Buna göre Vergi Mahkemesince tekerrürün Kanunda yer alan koşullarının oluşup oluşmadığının incelenerek karar vermesi gerekirken, belirtilen gerekçeyle davanın bu kısmının kabulü yolundaki kısmının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının tekerrüre ilişkin kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.