22. Hukuk Dairesi 2012/17540 E. , 2013/5520 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 01.06.2004-18.05.2009 tarihleri arasında davalı belediyede belediye başkanının özel kalemi olarak çalıştığını, haftanın beş günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını, bazı günlerde 22:00-23:00 kadar çalıştığını, davacıya çalışma süresi boyunca beş gün yıllık izin kullandırıldığını, iş sözleşmesinin devamsızlığı nedeniyle feshedildiğini, devamsızlığa ilişkin günlerin cumartesi gününe denk geldiğini, bu günlerde işe çağırılmadığını, belediye başkanının değişmesi üzerine yazı işleri müdürlüğünde görevlendirildiğini ve sonrada iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 04.10.2004 tarihinde temizlik işlerinde çalıştırılmak üzere geçici işçi statüsünde müvekkili belediyede çalışmaya başladığını, daha sonra başkanlık özel kaleminde çalışmak üzere görevlendirildiğini, en son yazı işlerindeki görevine döndürüldüğünü, davacının iş sözleşmesinin devamsızlığı sebebiyle feshedildiğini, davalı işyerinde hafta içi 08:00-17:00 saatlarinde cumartesi günü 09:00-14:00 saatlerinde çalışıldığını, cumartesi günlerinin çalışma günü olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 2009 mahalli seçimleri sonrası belediye başkanının değişmesi üzerine gerek işçi, gerekse de belediye başkanı beraber çalışmak istemedikleri, görev yerinin bu sebeple değiştirildiği, feshin kötü niyet taşımasa da haksız olduğu, tutanakların feshi gerektirecek yeterlilikte olmadığı, bu sebeplede kıdem ve ihbar tazminatlarının davacı işçi tarafından hak edildiği, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, dini ve ulusal bayram-resmi-genel tatil çalışma ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacaklarının varlığı konusunda davacı tarafın ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflar vekillerince tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık bozma içeriğine göre, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir. Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Kanun"un 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen kanuni bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise, işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı belediyede çalıştığı süre boyunca beş gün yıllık izin kullandığını belirtmiştir. Davalı taraf ise davacının belediye başkanının özel kalemi olarak çalışması sebebiyle her izin isteğinin dönemin belediye başkanı tarafından uygun görüldüğünü ancak bu izinlerin resmi izin belgesine dönüştürülmediğini belirtmiştir. Dosya içerisinde davacının imzasını taşıyan yıllık izinlerine kullandığına dair belge bulunmamaktadır. Bu gerekçe ile davacının yıllık izin alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.