12. Hukuk Dairesi 2018/9067 E. , 2018/6964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, borçlu hakkında kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin olarak ilamlı icra takibi başlattığı, takip dayanağı ilamın, Yargıtay"ın ilgili dairesince verilen bozma ve düzelterek onama kararları ile son şeklini alması üzerine, alacaklının icra dairesine başvurarak ilam vekalet ücretinin Yargıtayın düzelterek onama ilamı doğrultusunda düzeltilerek bakiye dosya borcunun hesaplanmasını istediği, müdürlükçe yapılan 02.02.2015 tarihli dosya hesabı ile bakiye borç miktarının 46.090,43 TL olarak belirlendiği ve borçluya bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru ile söz konusu muhtırada belirlenen borç miktarının fahiş olduğundan bahisle muhtıranın ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporları gerekçe kısmında tartışılmaksızın, alacaklının talebi ile dayanak ilamda hükmedilen vekalet ücreti alacağı düzeltilerek şikayete konu muhtıranın tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Şikayete konu takip dosyasının incelenmesinde; toplam 34.244,58 TL alacağın tahsili için ilamlı takibe başlandığı, alacaklının 12.9.2011 tarihli talebi ile takipte istenen toplam alacak tutarının 34.181,57 TL olarak düzeltilmesini istediği, dayanak ilamda hükmedilen vekalet ücreti alacağının ilama uygun olarak 3.121,65 TL olarak istendiği, takip dayanağı ilamın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi"nin 28.02.2012 tarih ve 2011/19448 E. - 2012/3463 K. sayılı ilamı ile bozulması üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu verilen son kararla toplam tazminat miktarının 24.932,30 TL olarak belirlendiği, vekalet ücreti olarak da 2.991,87 TL nispi vekalat ücretine hükmedildiği, bu kararın da Yargıtay 5. Hukuk Dairesi"nin 28.5.2014 tarih ve 2014/5020 E. - 2014/15162 K. sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilerek dayanak ilamın hüküm kısmının vekalet ücretine ilişkin 2.991,87 TL olan bölümünün 1.320,00 TL olarak düzeltilmesine hükmedildiği ve kararın 09.9.2014"te bu şekilde kesinleştiği, alacaklının Yargıtay"ın düzelterek onama kararı gereğince ilam vekalet ücretinin 2.991,87 TL yerine 1.320,00 TL olarak düzeltilerek bakiye borcunun hesaplanması talebiyle icra müdürlüğüne başvurması üzerine, müdürlükçe yapılan 02.02.2015 tarihli dosya hesabı ile takipte kesinleşen miktarın 32.828,07 TL olduğu, icra vekalet ücreti ile işleyen faizler ve masrafların eklenmesi ile bakiye borç tutarının 46.090,43 TL olarak belirlendiği ve borçluya bu miktarı içeren bakiye borç muhtırasının 10.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17.02.2015"te icra mahkemesine başvurarak bu hesabın hatalı olduğu gerekçesiyle muhtıranın ve takibin iptalini istediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan 12.8.2015 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; takip miktarının 30.754,50 TL, takip tarihinden şikayete konu dosya hesabı tarihine kadar işleyen faizin 7.961,31 TL, icra vekalet ücreti alacağının ise 3.882,80 TL olmak üzere dosya hesabının yapıldığı tarih itibariyle bakiye dosya borcunun 42.598,61 TL olarak tespit edildiği, bilirkişinin 17.3.2016 tarihli ek raporunda ise takip tarihi itibariyle toplam alacak miktarının 34.553,70 TL olduğu, 4.020,91 TL de icra vekalet ücreti alacağının bulunduğu, buna göre toplam bakiye borcun takip tarihi itibariyle 38.574,61 TL olduğu, ancak bu hesapta takip tarihinden dosya hesabı tarihine kadar istenebilecek faizin yer almadığı görülmektedir. Bu durumda; mahkemece alınan raporların, şikayete konu 02.02.2015 tarihli dosya hesabı tarihine göre ve takip dayanağı ilam hakkında verilen Yargıtayın bozma ve düzelterek onama ilamlarına uygun olarak yapılmadığı anlaşılmakla, hüküm kurmaya elverişli olmadığı açıktır. Kaldı ki; raporlarda bildirilen toplam alacak tutarları, şikayete konu muhtırada istenenden daha düşük olmasına rağmen mahkemece neden raporlara itibar edilmediği açıklanmadan sonuca gidilmesi de doğru bulunmamıştır.
O halde; mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak, şikayete konu 02.02.2015 hesap tarihi itibarı ile takip dayanağı ilamın Yargıtay incelemelerinden geçerek kesinleşmiş son hali nazara alınarak, istenebilecek bakiye borç miktarının tespiti konusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.