
Esas No: 2017/7909
Karar No: 2019/5201
Karar Tarihi: 30.05.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7909 Esas 2019/5201 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracıdan 2005-2009 yılları arasındaki kira farkı alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek ; itirazın iptaline, icranın devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; talep edilen kira döneminin 2005-2009 yılları arasındaki döneme ait olduğunu, icra takibinin 17.12.2014 tarihinde yapıldığını, kira alacağına ilişkin 5 yıllık zamanaşımı sürenin dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; tahsili istenen kira farkı alacağının, 2005 ile 2009 yılı aralık ayının 7. gününe kadarki döneme ilişkin olduğu, 2009 yılının aralık ayının 7. gününden icra takibinin yapıldığı 17.12.2014 tarihine kadarki sürede 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; icra takibine konu olan ve hükme esas alınan 25.03.1994 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; 2005-2009 yılları arasındaki kira farkı alacağının icra takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
Davacı tarafından davalı aleyhinde davaya konu kira farkı alacaklarının tahsili talebiyle ilk olarak Eskişehir 2. İcra Müdürlüğüne ... Esas sayı ile 05.01.2010 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Bu icra takibinde, davalıya 14.01.2010 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı 18.01.2010 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiş, itiraz dilekçesi 25.01.2010 tarihinde alacaklı belediyeye tebliğ edilmiştir.
Zamanaşımını kesen sebepler TBK m.154 ve 157"de gösterilmiştir. Bu maddelere göre zamanaşımı; borçlunun bir fiili ile, alacaklının bir fiili ile, yargılama ve takibe ilişkin bir işlemle, yargıcın emir ve hükmüyle kesilebilir.
TBK m. 157/1’e göre, bir dava veya def"i ile kesilmiş bulunan zamanaşımı, dava süresince iki tarafın yargılama ile ilgili her işleminden veya yargıcın her kararından sonra (kesilir ve) yeniden işlemeye başlar.
TBK m. 157/2’ye göre, zamanaşımı, icra takibi ile (kovuşturulması ile) kesilmişse alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.
Zamanaşımı kesilince, kesilmeden itibaren yeni bir süre işlemeye başlar (TBK m. 156/1). Zamanaşımının kesilmesinden sonra işleyecek yeni zamanaşımı süresi, eski (kesilen) zamanaşımı süresi ile aynıdır.
Nitekim aynı ilkeler, H.G.K."nun 18.09.2013 gün ve 2013/15-169 E. 2013/1365 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır. Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece, talep edilen kira farkı alacağının sonuncusunun son ödeme günü kira sözleşmesine göre 7 Aralık 2009 tarihi olduğu, bu tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Türk Borçlar Kanunu"nun 154/2.maddesi gereğince alacaklının borçlu aleyhine icra takibine başlaması işleyen zamanaşımını kesen bir nedendir. Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayı icra takibinde alacaklının takip talebi ile icra memuruna başvurması, zamanaşımının kesilmesi için yeterlidir. Bu durumda davacı alacaklının 05.01.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile zamanaşımı süresi kesilmiş ve bu tarih itibariyle 5 yıllık yeni süre işlemeye başlamıştır. Anılan icra takibinde alacaklıya itiraz dilekçesinin 25.01.2010 tarihinde tebliği ile zamanaşımı süresi yine kesilmiş ve yeniden 5 yıllık zamanaşımı süresi başlamıştır. Bu durumda 25.01.2010 tarihinde başlayan zamanaşımı süresinin 25.01.2015 tarihinde dolacağı ve davaya konu icra takibinin 14.12.2014 tarihinde başlatıldığı nazara alındığında zamanaşımı süresi içerisinde talep edilen alacak hakkında mahkemece işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usûl ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.