4. Hukuk Dairesi 2016/17057 E. , 2017/214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-Doğan Gazetecilik A.Ş. 2-... vekilleri Avukat ...
Taraflar arasındaki dava sonucunda mahkemece kurulan hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına dair dava dosyası 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ na eklenen geçici 4/2. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin, davanın reddine dair 19/10/2011 gün, 2010/229 esas, 2011/257 sayılı ilk kararı, Dairemizin 28/01/2013 gün, 2012/1779 esas, 2013/1114 karar sayılı ilamı ile; "... Davaya konu yayında yer alan hususun gerçekliği konusunda davalı taraf delil sunmamıştır. Diğer yandan, aynı zamanda köşe yazarı olan davacının 03/05/2010 tarihli yazısında devletin istihbarat birimlerinden eline notlar geldiğini belirtmesi davacının mesleği dikkate alındığında gerçeklik olgusunun kabulü için yeterli sayılamaz. Ayrıca taraflar arasında 15/04/2009 tarihinde bir görsel yayın organında geçen tartışmanın üzerinden uzun zaman geçmiş olması da davaya konu yazının bu tartışmanın devamı niteliğinde olmadığını göstermektedir. Şu halde, kamusal yarar ve toplumsal ilgiden söz edilemeyeceğinden davaya konu yayının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Basın özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki çatışan yararlar dengesi, davacı aleyhine bozulmuş ve davalılar bakımından da hukuka uygunluk nedeni gerçekleşmemiştir. Davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekir..” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece "... köşe yazarı olan tarafların 15/04/2009 tarihinde katıldıkları "...." isimli programda fikirlerini açıkladıkları, bu programdaki konuşmalarından dolayı davalının köşesinde 14/05/2010 tarihli "Kim hain, kim ajan" başlıklı yazıyı yayınladığı, bu yazıda davacının "gazetecilik yapıyorum" sözüne karşılık, "Bu senin yaptığın gazetecilik değil, sen bunları ancak istihbarat örgütleri ile yakın çalışma yaptığın için bilebilirsin. Bu yaptığın ajanlık, sen ajansın." şeklide ifadeler kullandığı, tartışmanın bu seyrine göre ve kullanılan ifadelere göre davacının kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasının doğruluğunun kabulünün mümkün olmadığı, kaldı ki taraflar arasında siyasi konularda süre gelen tartışmaların devamı olarak ifade edilen bu sözlerin basın ve fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, aksinin kabulü halinde, gerek basın alanında gerek edebi alanda yazar çizerlerin bu tür tartışmalara girmelerinin sınırlandırılacağı, dolayısıyla basın ve fikir özgürlüğünün yasal olmayacak şekilde kısıtlanacağı sonuç ve kanaatine varıldığından..” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine dair önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce, yerel mahkemenin ilk kararında direnmesi üzerine yapılan incelemede; dava konusu haber bir bütün olarak değerlendirildiğinde, basın özgürlüğü
sınırları içerisinde olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı ve bu nedenle direnme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından 6763 sayılı sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca Dairemiz kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Kararın onanması gerekir ise de; bozulmuş bulunduğundan Dairemizin 28/01/2013 gün, 2012/1779 esas, 2013/1114 karar sayılı ilamın yukarıda yazılı olan gerekçe ile kaldırılmasına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.