20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2510 Karar No: 2018/2230 Karar Tarihi: 26.03.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2510 Esas 2018/2230 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/2510 E. , 2018/2230 K.
"İçtihat Metni"
..... Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalının 8 nolu bağımsız bölümün 07/08/2012 ile 31/08/2013 tarihleri arasında maliki olduğunu, maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin 01/08/2012 - 31/08/2013 tarihleri arasındaki aidat borcu ve 2013 Temmuz, Ağustos ve Eylül ayı gecikme tazminatının 11/10/2013 tarihi itibariyle 3.629,41 TL olduğunu, davalının birikmiş aidat borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine .... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/24434 Esas sayılı dosyası ile icra takip işlemlerinin başlatıldığını, borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine takibin durduğunu,bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı icra dosyası ile temerrüde düştüğünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanundaki en yüksek ticari temerrüt avans faizinin davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ..... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/24434 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile; takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK. 67 maddesi gereğince asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesinden hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının sorumlu olduğu aidat miktarının 3399 TL olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece davacı tarafça icra takibinde talep edilen 3629,41 TL aidat alacağı üzerinden takibin devamına karar verilmiş olması, ne kadarlık alacak yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin hüküm fıkrasında belirtilmemesi HMK"nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerektiğinin belirtilmiş olması karşısında mahkemece sadece davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesine göre, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş (14.11.2007-5711/9. madde ile değişiklikten önce %10) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıcının açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan -2- 2017/2510 - 2018/2230
kat malikleri kurulu kararına davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın veya işletme projesinin kendisine tebliğ edildiği veyahut başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih esas alınmalıdır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davacının sorumlu olduğu faiz olup olmadığı belirlenmelidir. Davacının icra takibinde avans faiz talep etmesi karşısında mahkemece bu oran üzerinden takibin devamına karar verilmesi bu nedenle bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.