
Esas No: 2021/927
Karar No: 2022/3201
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/927 Esas 2022/3201 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/927 E. , 2022/3201 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Denizli 1. İş Mahkemesi
İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemleri davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi ve de duruşmalı talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.03.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile davacılar adına Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, temyiz isteğininde süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek aynı gün, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM
Davacılar, kazalı için 328.270,08 TL maddi, 250.000,00 TL manevi, eş için 100.000,00 TL manevi, çocuk ... için 50.000,00 TL manevi, davacı eşin önceki evliliğinden olan çocuğu ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
II-CEVAP
Davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince davacı kazalının maddi tazminat isteminin kabulüne, kazalı lehine 80.000,00 TL manevi, eş lehine 30.000,00 TL manevi, çocuk ... lehine 20.000,00 TL manevi, davacı eşin önceki evliliğinden olan çocuğu ... lehine 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle kusurun hatalı tespit edildiğini, sürekli iş göremezlik oranını kabul etmediklerini, tazminatlar takdir edilirken zarar görenin kusurunun dikkate alınmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, manevi tazminatların fazla olduğunu ileri sürmüştür.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamından, Kurum sağlık kuruluşu tarafından davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranının %77,00 olarak tespit edildiği, davalının aşamalarda ve istinaf yoluna başvururken tespit edilen sürekli iş göremezlik oranına itiraz ettiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunu düzenleyen bilirkişi heyeti iş güvenliği uzmanlarından oluşuyor ise de bunlardan ikisinin makine mühendisi, diğerinin ise tekstil mühendisi olduğu, buna karşılık iş kazasının orta gerilim hattındaki elektriğe kapılma şeklinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp 2. Üst Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Öte yandan, iş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının veya hak sahiplerinin kazanç kaybının hesaplanmasında davacı veya hak sahibinin kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda, davalının aşamalarda ileri sürdüğü itirazları bulunduğu dikkate alındığında davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranının tespiti noktasında yukarıda açıklanan prosedür işletilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu gibi, iş kazasının elektrik akımına kapılma şeklinde vuku bulduğu açık olmasına karşın aralarında elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı bulunmayan heyet tarafından düzenlenmiş kusur raporunun hükme esas alınması da doğru değildir.
Kabul ve uygulamaya göre de alınması gereken karar ve ilam harcı ile ilgili hüküm kurulurken daha önceden yatırılan ihtiyati haciz harcının karar ve ilam harcından mahsup edilmesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranını açıklanan prosedürü işletmek suretiyle tespit edip kesinleştirmek, aralarında elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden yeni bir bilirkişi kusur raporu alarak kusurun oran ve aidiyetini tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlemek, davacıların temyize gelmemeleri nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair kararı kaldırılmalı ve İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılmasına, temyiz edilen hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılara yükletilmesine, 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.