Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11895
Karar No: 2022/3170
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11895 Esas 2022/3170 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/11895 E.  ,  2022/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 4. İş Mahkemesi


    Dava, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının 01.01.1997-01.04.2001 tarihleri arası ... A.Ş. (...) Süt Fabrikasına 5731 müstahsil nosu ile süt vermiş olmasına rağmen kesinti yapılmadığını, ancak 1919 nolu müstahsil makbuzu ile 2004/Temmuz ayından itibaren kesinti yapıldığını, davalı kurumun 01.01.1997 tarihinden itibaren veya 2004/Temmuz ayını takip eden 01.08.2004 tarihinden itibaren bağkurluluğunu başlatacağı yerde 23.02.2006 tarihinden itibaren başlattığını, ... fabrikasının 22.02.2018 tarihli yazısı ile 09.11.1995 tarihli muafiyet belgesine göre 01.07.2004-01.05.2005 tarihleri arası süt ürününden kesinti yapıldığı belirtilmiş ise de bu belgenin davacı dışında verildiğini, davacının ... süt fabrikasına 01.01.1997-01.04.2001 tarihleri arası süt ürününden kesinti yapılmamasının cezasını davacının çektiğini, 12.03.2018 tarihli yazı ile kurumdan davacının 01.01.1997-01.04.2001 tarihleri arasında tarım bağ-kur kapsamına alınmasını istediklerini olumlu bir cevap verilmediğini beyanla 5731 müstahsil nosu ile verdiği süt mahsullerinden dolayı 01.01.1997-01.04.2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur’lu olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı ... vekili, davacının 06.05.1990 tarihli isteğe bağlı sigortalılık talebinin bulunduğunu ancak hiç prim ödemesi bulunmadığından bu sigortalılığının başlangıç tarihi itibariyle sona erdirildiğini, davacının 02.02.2015 tarihinde 2007-2001 yılları arasında ... Süt Fabrikasına süt verdiğini beyan ederek tevkifata dayalı tescil talebinde bulunduğunu, söz konusu fabrika ile yapılan yazışma neticesinde muafiyet belgesine istinaden kesinti yapılmadığının anlaşıldığını ve davacının ziraat odası kaydının bulunmadığından talebinin iptal edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulü ile; 01/01/1997-01/04/2001 tarihleri arasında davacının tarım Bağ-Kur'luluğunun tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, 02.02.2015 tarihinde, 1997-2001 yıllarının arasında ... Süt Fabrikasına süt verdiğini beyan ederek tevkifata istinaden söz konusu yıllar için tescil talebinde bulunduğunu, söz konusu fabrika ile yapılan yazışma neticesinde muafiyet belgesinin ibraz edildiği, bu belgeye istinaden adına kesinti yapılmadığının anlaşıldığını ve bu dosyasında ziraat odası kaydının bulunmadığından iptal edildiğini, davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini, mahkemece verilen talimat doğrultusunda tahakkuk işlemi yapılmak sureti ile davacının prim borcunun çıkarıldığını, yerel mahkeme de gerekçeli kararında; davacının tahakkuk eden prim borcunu ödediğinden bahisle davanın kabulüne karar verdiğini, mahkemece davacının davasında haklı olup olmadığının araştırılması gerekirken yerel mahkemece davacının davasının bu şarta bağlı olarak kabul edileceği kanaatini de bildirmek sureti ile kuruma resen işlem yaptırdığını ve bu işlem sonucuna göre de davacının davasını kabul ettiğini, mecburen yapılan işlem neticesinde de hatalı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, bu hususun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacı, muafiyet nedeniyle tevkifat kesintisi yapılmayan ancak teslim edildiği açık olan süt ürününden dolayı 01.01.1997-01.04.2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile akisne Kurum işleminin iptalini istemiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan, resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ile birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
    Davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydının olmadığı, prim ödemesi bulunmadığı, dava konusu dönemde sattığı ürün bedellerinden kesinti yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin kabulü için tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı yapılması gerekmektedir. Belirtilen durumlar dışında, tarım Bağ-Kur sigortalılığının ziraat odası kaydı, tarım kredi kooperatifi kaydı, doğrudan gelir desteği ödemelerinden yararlanma, zirai kredi kullanımı ve benzeri nedenlerle kendiliğinden yeniden başlayıp devam etmeyeceği dikkate alınmalıdır. Bu husus, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.02.2007 gün ve E:2007/21-73, K:2007/71, 03.10.2007 gün ve E:2007/10-658, K:2007/71; 28.11.2007 gün ve E:2007/10-907, K:2007/893 ve 25.02.2009 ve E:2009/21-39, K:2009/92 sayılı kararlarında da benimsenmiş bulunmaktadır.
    Mahkemece, davacının 2926 sayılı Yasaya tabi kuruma kayıt ve tescilinin bulunmadığı, sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde başvurusu, prim ödemesi, dava konusu dönemde ürün satışlarından yapılan prim tevkifatı bulunmadığı, geçmişe dönük prim ödemesinin sigortalılık iradesi kazandırmayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm, bozulmalıdır.
    SONUÇ:
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi