Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8449 Esas 2018/1775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8449
Karar No: 2018/1775
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8449 Esas 2018/1775 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı işçi, davalı işverenin kesintisiz çalıştığı sürede yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ücretlerini ödemediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile alacaklarının tahsili için dava açmıştır. Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiştir. Ancak, davacı tanık anlatımları delil olarak kabul edilirken, davalı işyerinde çalışan işçilerin tanıklıklarına itibar edilmemiştir. Ayrıca, hükmedilen miktarların brüt mü yoksa net mi olduğu belirtilmemiştir. Bu sebeplerle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (240/1. madde, 250. madde, 254. madde)
9. Hukuk Dairesi         2015/8449 E.  ,  2018/1775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/01/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 21/06/2009 tarihinden 15/11/2012 tarihine kadar davalı iş yerinde kesintisiz ve sigortalı olarak çalıştığını, yasal çalışma sürelerinin çok üstünde çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, davalı işverenin müvekkiline işten yıldırma girişimlerinde bulunduğunu, 3 kişinin yaptığı işi 2 kişinin yapmak zorunda kaldıklarını, işverenden bir eleman verilmesini talep ettiğinde iş akdinin feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlığına binaen haklı nedenle feshedildiğini, iddia ve taleplerin asılsız olduğunu, tanıklarının davası olduğundan ve birlikte hareket ettiklerinde dinlenmelerine muvafakat etmediklerini savunarak davanın talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
    Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
    İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
    Diğer taraftan 6100 sayılı HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1. maddesinde, “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” kuralına; 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kuralına yer verilmiştir.
    Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
    Hükme esas bilirkişi raporunda fazla mesai ücret alacağı hesaplanırken, davacı tanık anlatımları delil olarak değerlendirilmiştir. Oysa davacı tanığı olarak dinlenen işçilerden birinin aynı şekilde davalı aleyhine dava açtığı, diğerinin ise hesaplamaya elverişli ve ispat için yeterli beyanının olmadığı görülmüştür.
    Davalı tanıklarının beyanlarından ise davalı işyerinde işin yoğun olduğu 4 ay dışında haftada 6 gün, günde 09.00-19.00 saatleri arasında çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan ispat durumuna göre davacının işin yoğun olduğu 4 ay dışında haftada 6 gün, günde 09.00-19.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresi düşümü sonucu, haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile alacak hesabı yapılması gerekirken yılın her ayı için haftada 33 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü hatalıdır.
    3-Hükmedilen miktarların brüt mü yoksa net mi olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.