Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12263
Karar No: 2022/3156
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12263 Esas 2022/3156 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/12263 E.  ,  2022/3156 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 19. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ... ile feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine dair hüküm verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... ile feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Eylül 2015 – 23.11.2015 tarihleri arasında davalı ...'ın çifliğinde çalıştığını, kesintisiz olarak bahçıvan güvenlikçi olarak asgari ücretle çalıştığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini belirtilen tarihler arasındaki çalışmalarının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı ... vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkiline ait yerin havuzlu villa ile müştemilattan ibaret olduğunu, çiftlik olmadığını, bu villayı 24/11/2006 tarihinde satın aldığını, 01/09/2007 tarihinden itibaren fiilen oturmaya başladığını, davacı ile aralarında hizmet akdi bulunmadığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Feri müdahil ... vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; davacının çalışması bakımından kurum kayıtlarının esas olduğunu, davanın salt tanık anlatımlarına dayalı olarak kanıtlanmasına muvafakat etmediklerini, davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, bordrolarını kontrol etmesi gerektiğini, çalışmaya başladıktan 30 gün içerisinde kuruma başvurarak çalışmaya başladığını bildirmesi gerektiğini, kurumun resmi kayıtlarının incelenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davacının davasının kabulü ile davacının davalı işyerinde 01/09/2005 - 23/11/2005 tarihleri arasında asgari ücretle hizmet akdine dayalı olarak sigortasız çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... 19. İş Mahkemesi'nin 19/04/2021 tarihli, 2019/163 Esas - 2021/121 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı ... vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ... vekili; mahkemenin geri gönderme kararı sonrası yapılan araştırmada verilen yazı cevaplarında; elektrik aboneliğinin 15/09/2009 tarihinde başladığının, su aboneliğinin 05/12/2016 tarihinde olduğunun bildirildiği, müvekkilinin bu adreste daha önce kiracı olarak oturdurduğunun bilinmediğini, müvekkilinin villayı 2006 tarihinde satın alıp uzunca bir süre sonra oturmaya başladığını, tanık beyanlarının yeterli olmadığını, davanı reddi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili; davacının iddia ettiği tarihler arasında çalıştığına dair belge olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kurum kayıtlarının aksinin ispat edilemediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın Yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde Yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
    Dosya kapsamına göre, davalı ... adına tescilli ... sicil sayılı ev hizmetlisi mahiyetindeki işyerinin 04.03.2008-31.03.2008 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, 2008/3. ay dönem bordrosunda kayıtlı çalışanın ... olduğu, davacının dava konusu dönemde davalı ... adına tescilli işyerinden 11.04.2007-15.04.2007 tarihleri arasında hizmet bildiriminin bulunduğu, dava konusu edilen taşınmazın davalı ... tarafından 24.11.2006 tarihinde satın alındığı, davalı ... tarafından, satın alma tarihinden önceki maliklerinin farklı olduğu, evi satın aldığı tarihte ayrı giriş kapısı olan müştemilatta davacı ve ailesinin zaten ikamet ediyor olduğunun savunulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, taşınmazın kayden tapu devrinden önce davalı ... tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmıyor ise taşınmazın kime ait olduğu, kim tarafından kullanıldığı araştırılmalı, bu kapsamda kanaat edinmeye yeter sayıda tanık dinlenmeli, böylece davacıyı işe kimin aldığı açıklığa kavuşturulmalı, önceki tapu maliki/maliklerinin işveren sıfatına haiz olduğunun anlaşılması halinde HMK. 124. maddesi kapsamında husumet yöneltilerek davaya katılımı sağlanmalı, bordro tanığı ...’ın tanık sıfatıyla bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, davacının davalı ... adına tescilli işyerinden bildirilen hizmetlerinin fiili çalışmaya dayanmadığının anlaşılması halinde bu hizmetlerin iptali gerektiği hususu gözetilmeli, böylece gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Kabule göre, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin “davalıdan” tahsiline karar verilerek infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi