Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/2849
Karar No: 2022/1382
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 10. Daire 2021/2849 Esas 2022/1382 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/2849 E.  ,  2022/1382 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/2849
    Karar No : 2022/1382

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Valiliği
    VEKİLİ : Av. ...
    TEMYİZ EDEN MÜDAHİLLER
    (DAVALI YANINDA) : 1- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
    Av. ...
    2- ... Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...
    4- ...
    5- ...
    6- ...
    7- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ... Odası ... Şubesi
    VEKİLİ : Av. ...
    2- ... Odası ... Şubesi
    3- ... Odası ... Şubesi

    İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Antalya Batı Çevre Yolunun Konyaaltı ilçesi hudutları içerisinde bulunan, ... Çayı - ... Çayı arasında kalan 282.40 ha yüzölçümüne sahip ve 1900 m uzunluğundaki mutlak ve dikili tarım arazisi niteliğindeki alanın tarım dışı amaçlı kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin Antalya Toprak Koruma Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davanın incelenmeksizin reddi yolundaki ısrar kararının bozulmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 04/02/2019 tarih ve E:2016/2124, K:2019/399 sayılı kararına uyularak; Antalya Batı Çevre Yolunun Konyaaltı ilçesi hudutları içerisinde bulunan ... Çayı-... Çayı arasında kalan 1900 metrelik kısmından 60 m’lik bir yol yapılması için şev, dolgu gibi diğer yapı elemanları ile birlikte gerekli olan toplam alanın yaklaşık 11 hektar olduğu, 5403 sayılı Kanun gereğince dikili ve mutlak tarım arazisinden oluşan 11 hektarlık bu alanın tarımsal amaç dışı kullanımına ilişkin koşulların oluştuğu ve alanın tarımsal amaç dışı kullanımının zorunlu hale geldiği, bu alan için alınan ya da alınacak olan bir kararın Kanun'un hedef ve amaçları yönünden doğru olduğu, ancak 1900 m yol için tahmin edilen 11 hektar alan ile birlikte planlama amacıyla dikili ve mutlak tarım arazilerinden oluşan diğer alanların da birlikte değerlendirilip toplam 282.40 hektar alanın (240 hektarı dikili ve mutlak tarım arazisi, kalanı tarım dışı araziler olmak üzere yol için kullanılan alanın yaklaşık 20 katı) tarımsal amaç dışına çıkarılması için koşulların oluşmadığı gibi söz konusu alanın tamamının tarımsal amaç dışına çıkarılmasını zorlayıcı fiili veya hukuki bir nedenin de bulunmadığı, bu haliyle dava konusu Toprak Koruma Kurulu kararının, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun ana görevi olan tarım arazilerinin korunması ilkesiyle çeliştiği, Kanun'un amaçlarına uygun olmadığı, ayrıca 282.40 hektarlık bu alanın tarımsal amaç dışına çıkarılmasının çaylarla korunan doğal sınırlarının aşılması ve bozulmasının başlangıcı anlamına geldiği, bu aşamadan sonra NATO boru hattının bir sınır ya da bariyer oluşturmasının beklenemeyeceği, bölgede uzun yıllar süresince oluşan tarımsal ekolojinin, üretimin ve hatta agro/eko-turizmin sona ermesi ile sonuçlanacağı, öte yandan, Toprak Koruma Kurulunun alternatif alan değerlendirmesinin tartışmalı olduğu, davada söz konusu olan Antalya Batı Çevre Yolunun Konyaaltı ilçesi hudutları içerisinde bulunan ... Çayı-... Çayı arasında kalan 1900 m kısmının yapılabilmesi için seçilen güzergâhın doğru olup yolun her iki dereyi de dik geçecek şekilde kestiği, bu güzergâha bir alternatif bulunmadığı, ancak bu güzergâh için yaklaşık 11 hektarlık bir alanın yeterli olduğu, tarım dışı kullanımı talep edilen 282.40 hektar alandan yol için ayrılan kısım hariç geriye kalan alan imar amaçlı düşünüldüğünde, bölgede bu alan için alternatif oluşturacak alanların bulunduğu, bu nedenle ihtiyaç veya zorunluluk bulunmamasına rağmen 1900 m'lik yolun açılabilmesi için tüm alanın amaç dışına çıkarılmasının yalnızca bir tercih ya da ekonomi ile ilişkili olarak düşünülebileceği anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
    Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hazırlık işlemi olduğu, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığı, batı çevre yolunun yapılması açısından alternatif bir alan bulunmadığı, yeni ve geniş bir yolun yapılması neticesinde oluşacak potansiyel gelişme dinamiği ile ortaya çıkabilecek çarpık yapılaşmanın önüne geçilmek istendiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
    Davalı idare yanında müdahil Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun oy birliği ile oluşmaması nedeniyle hükme esas alınamayacağı, yeni bir bilirkişi incelemesi yapıldığında daha sağlıklı bir değerlendirme gerçekleştirileceği, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
    Davalı idare yanında müdahil Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu kararın iptali halinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılacak olan planın dayanaksız kalacağı, yol güzergahına rastlayan kısımların idareye devredileceği, projenin gecikmesi tehlikesinin mevcut olduğu, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
    Davalı idare yanında müdahil ..., ..., ... ve ... tarafından, bölgenin büyük bir kısmının imara açılarak kentsel kullanım alanı olarak ilan edildiği, kamu külfetinde eşitliğin sağlanması gerektiği, Toprak Koruma Kurulu kararının sadece hazırlık işlemi olduğu ve tek başına sonuç doğurmayacağı, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı yanında müdahiller Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    1- Antalya Batı Çevre Yolunun Konyaaltı ilçesi hudutları içerisinde bulunan, Karaman Çayı - Çandır Çayı arasında kalan 282.40 ha yüzölçümüne sahip ve 1900 m uzunluğundaki mutlak ve dikili tarım arazisi niteliğindeki alanın tarım dışı amaçlı kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin Antalya Toprak Koruma Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı,
    2- Dava konusu alanda karayolu yapılması için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı kararı ile kamu yararı kararı verildiği,
    3- Dava konusu alanda ilave imar planı yapılması için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca İçişleri Bakanlığının (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü) 27/02/2013 tarihli Olur'u ile kamu yararı kararının verildiği, anılan Bakanlık Olur'unun iptaline yönelik olarak açılan davada ... İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz isteminde bulunulması üzerine de (işbu dosya ile aynı tarihli heyette görüşülerek verilen) Dairemizin 16/03/2022 tarih ve E:2019/12182, K:2022/1383 sayılı kararı ile anılan kararın onanarak kesinleştiği görülmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun, "Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı" başlıklı 13. maddesinde, "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; (...) d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar, e) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar, (....) için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
    Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir. (.....)
    (İşlem tarihinde yürürlükte olan haliyle) Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir." kuralı yer almaktadır.
    Anılan Kanun'a dayanılarak çıkartılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırılmasına İlişkin Tüzük'ün 4. maddesinde, kamu yararı kararının, Bakanlıklarca yatırım programına alınmış yatırımlar ile insan, toplum ve çevre ilişkilerinde dengeyi bozucu nitelikte olmayan, ekonomik, ekolojik ve toplumsal kayıplar bakımından toplum aleyhine sonuçlar doğurmayan, kişiler ve toplum yararı birlikte gözetilerek ilgili bakanlık veya açıkça yetki verilen birimler tarafından alınan kararı ifade edeceği belirtilmiş; 8. maddesinde, "Her ölçekteki imar ve çevre düzeni planlarının yapılması ve değiştirilmesinde tarım arazilerinin tarım dışı amaçlı faaliyetlere ayrılmasına kurulun (Toprak Koruma Kurulu) uygun görüşü alınarak Bakanlık veya valiliklerce izin verilebilir." hükmüne; "Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı" başlıklı 9. maddesinde de, "(1) Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri, sulu tarım arazileri alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla; (...) d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar, e) Kamu yararı gözetilerek yol, altyapı ve üstyapı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar, (...) için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projesine uyulması kaydıyla Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.(....) (3) Etüt raporunda belirtilen alternatif alanların; etüt raporu, teknik, ekolojik ve ekonomik kriterler ile tarım dışı amaçla arazi kullanım talebini yapanın yazılı görüşü dikkate alınarak kurul tarafından alternatif olup olamayacağı değerlendirilerek karara bağlanır." hükmüne yer verilmişitr.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 5403 sayılı Kanun'un temel amacı, tarım toprağının korunmasıdır. Uyuşmazlık konusu işlem incelenirken, öncelikle 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen arazi tiplerinin tespiti bakımından dava konusu arazinin tarımsal vasfının belirlenmesi, daha sonra, arazinin imara açılmasının ve Antalya Batı Çevre Yolunun gerekliliği ile alternatif alan bulunup bulunmaması açısından değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    Dava konusu arazinin, davalı idarece düzenlenen 17/09/2012 tarihli etüt raporunda, mutlak ve sulu tarım arazisi vasfında olduğu, İdare Mahkemesince alınan 15/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise, mutlak ve dikili tarım arazisi olduğu tespitlerine yer verildiği görüldüğünden; arazinin tarım dışı kullanımı için 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, alternatif alan bulunmaması, İl Toprak Koruma Kurulunun uygun görmesi ve Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış olması şartlarının sağlanması gerektiği açıktır.
    Davalı idarece, hem Antalya Batı Çevre Yolu için hem de imara açılacak alan bakımından alternatif alan bulunmadığının tespit edilmesi, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı kararı ile Antalya Batı Çevre Yolunun yapımında, İçişleri Bakanlığının (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü) 27/02/2013 tarihli Olur'u ile de dava konusu alanda ilave imar planı yapılmasında kamu yararı olduğuna karar verilmiş olması hususları birlikte değerlendirilerek dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
    İlk derece mahkemesi tarafından, Antalya Toprak Koruma Kurulu'nun dava konusu kararının, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile ilgili diğer mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, sosyal ve ekonomik açıdan daha fazla kamusal yarar sağlayıp sağlamayacağı, doğal çevreye etkilerinin neler olduğu, alternatif alan değerlendirmesi gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, ekolojik ve sosyal açıdan ne gibi sonuçlar doğurabileceği hususlarının tespiti amacıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması üzerine dosyaya sunulan 15/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alanın 11 hektarlık kısmında yapılacak yol açısından zorunluluk durumunun oluştuğu, ancak bu kısmı aşan alanda ilave imar planı yapılmasında zorunluluk bulunmadığı, dava konusu alanın tamamının tarım dışı kullanımının yıllar içerisinde tarımsal ekoloji, üretim ve hatta agro/eko-turizmin sona ermesine neden olacağı, Karaman ve Çandır çayının oluşturduğu doğal sınırın bölgeyi yerleşim baskısından koruduğu, Toprak Koruma Kurulunun alternatif alan değerlendirmesinin tartışmalı olduğu, yol dışında kalan alan için bölgede alternatif alanların bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
    Bununla birlikte, anılan bilirkişi raporunda; ilave imar planı yapılmasında zorunluluk hali bulunup bulunmadığı hususunun, sadece yolun maliyetinin karşılanması ve alanın yerleşim baskısından korunabilir durumda bulunması bakımından incelendiği, ancak yapılacak yol ve bu yolun getireceği taleple birlikte Antalya ilinin kentsel gelişimi bakımından bir değerlendirmeye yer verilmediği, yol dışında kalan alan için bölgede alternatif alanların bulunduğu belirtilmesine rağmen, bu alanların somut bir şekilde tespit edilmediği görüldüğünden, anılan raporun hükme esas alınabilir nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Buna karşın, dava konusu alanda ilave imar planı yapılabilmesi için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından 27/02/2013 tarihinde verilen kamu yararı kararının iptali istemiyle açılan ve temyizen Dairemizin E:2019/12182 sayılı dosyasında görülen davada; ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince dava konusu yer için alınan bilirkişi raporunda özetle; Antalya ilinin 1980'li yıllardan başlayarak tarımsal üretim potansiyeline turizm sektörünü de ekleyerek hızla büyüdüğü, kent merkezi ve çevresini oluşturan Muratpaşa ve Kepez ilçelerinin en yüksek nüfusa sahip olmasına karşın, artış hızlarının durağan seviyeye geldiği, doğu yönünde Aksu ilçesinin hem en düşük nüfusa sahip hem de en düşük nüfus artışına sahip ilçe olduğu, Muratpaşa ilçesi en yüksek nüfusa sahipken gelişme olanağı olmadığı için yeni nüfus alacak kapasitesinin bulunmadığı, Konyaaltı ilçesinin ise 6 ilçe içinde en farklı gelişme eğilimi gösteren ilçe olduğu, Konyaaltı nüfusunun Antalya ilinin toplam nüfusu içindeki payının sürekli yükselme eğiliminde olduğu, Konyaaltı dışında ilçe içindeki toplam nüfus payını arttıran başka bir ilçenin bulunmadığı, Antalya ilinin yıllık nüfus artışının Türkiye ortalamasının, nüfus artış hızının ise Ankara, İzmir ve İstanbul'un üzerinde olduğu, Antalya'nın doğal yapısında en büyük alanı orman alanlarının oluşturduğu, orman alanlarının kıyıdan başlayarak yükselen dağlık alanın üzerini kapsadığı, geriye kalan alanların tarım alanı olduğu, doğu yönünün ise en yoğun su yüzeylerine sahip bulunduğu, akarsu yüzeylerinin en fazla bu yönde olduğu, kentsel gelişmenin kuzey yönüne doğru eğilim gösterdiği, daha sonra doğu ve batı yönüne yöneldiği, doğu yönündeki havalimanı ve mania alanının gelişmenin diğer bir eşiği olduğu, batı yönünde yer alan Boğaçayı Yat Limanı Projesi ve bu fonksiyonun getireceği yeni tamamlayıcı kullanımların batı yönünün çekiciliğini ve dolayısıyla da nüfus baskısını artırdığı, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, batı çevre yolunun, bulunduğu konum itibarıyla yeni yerleşim alanları için zorunlu olarak planlamaya açılacak alan olarak değerlendirildiği, Antalya'nın sıkışmış kentsel gelişme alanları için planlamaya açılmasının zorunlu gerekçe olarak ele alınabileceği, Antalya Batı Çevre Yolunun mülkiyetten geçen ..., ..., ..., ..., ... ve ... Mahallelerinde belediyelerce imar planlarının yapıldığı, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine göre düzenleme ortaklık payından bedelsiz olarak yolun tescilinin zaman içinde sağlandığı, bu mahallelerdeki yapılaşmaların büyük oranda tamamlandığı, şehrin hızlı büyümesi neticesinde Batı Çevre Yolunun şehir içerisinde kaldığı, planlama sahasının sulama sahası dışında kaldığı, DSİ 13. Bölge Müdürlüğünün dere kesit ile servis yollarına ilişkin gerekliliklerinin ve uygunluk görüşlerinin bulunduğu, Antalya Boğaçayı, Çandır ve Karaman Derelerinin 2. kısım taşkın korumasının 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uygulamasının sonrasında gerçekleşeceği, mevcut 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında tüm kurum görüşlerinin alındığı, planın kurum görüşlerine göre yapıldığı, kurum ve kuruluş görüşlerinde kadim su arklarının korunması, taşkınla mücadele, sedde gibi yapılara karşı yapılacak işlerin tariflendiği, Batı Çevre Yolu tanımlandığı şekilde çevre yolu olsa dahi asıl işlevinin şehrin bölümlerini birbirine bağlamak ve yine şehri şehirlerarası diğer yollarla bağlamak olduğu, Batı Çevre Yolunun kent içi ulaşım kademelenmesinde yer aldığı, kuzey-güney bağlantıları ve doğu bağlantıları ile kent içi ulaşıma da katkı sağlayıp katılımlara uygun olarak üst ölçekli planda yer aldığı, kamu yararı sonucu planlanacak alandaki çevresel etkilerin ise yapılan planların koruyucu müdahaleleri ile çözüleceği, uyuşmazlığa konu alanın tarımsal kullanım alanı dışına çıkarılmasına ilişkin olarak 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesinde öngörülen koşullara "zorunlu" nedenlerle dayandığı ve dolayısıyla uygun olduğu, 282,40 hektarlık alanın imara açılmasının, toprağın koruma, kullanma dengesine ve yakın çevresindeki kullanım kararlarına, sulama alanlarına ve taşkınla mücadeleye olan etkisinin planlar ile kontrol altına alınabileceği görüş ve kanaatine yer verilmiştir.
    ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince, özetlenen bilirkişi raporunda yer verilen tespitler hükme esas alınabilir nitelikte görülerek, dava konusu işlemin iptaline ilişkin karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının kabulü ile davanın reddi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, Dairemizin 16/03/2022 tarih ve E:2019/12182, K:2019/1383 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Anılan raporda yer verilen, zorunluluk hali ve alternatif alana ilişkin tespitlerin, bakılmakta olan davada da hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmektedir.
    Bu nedenle, dava konusu alanda Antalya Batı Çevre Yolu ve ilave imar planı yapılmasına ilişkin zorunluluk halinin gerçekleştiği, yol ve ilave imar planı için alternatif alan bulunmadığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığınca usulüne uygun kamu yararı kararlarının alındığı görülmekle, 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesine uygun olan dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idare ve davalı idare yanında müdahillerin temyiz istemlerinin KABULÜNE,
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan ... TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı yanında müdahil Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla karar verildi.

    (X)-KARŞI OY :
    Dava, Antalya Batı Çevre Yolunun Konyaaltı ilçesi hudutları içerisinde bulunan, ... Çayı - ... Çayı arasında kalan 282.40 ha yüzölçümüne sahip ve 1900 m uzunluğundaki mutlak ve dikili tarım arazisi niteliğindeki alanın tarım dışı amaçlı kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin Antalya Toprak Koruma Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    Antalya ili, Konyaaltı ilçesi sınırlarında bulunan ...Çayı ile ... Çayı arasında kalan 282,40 hektarlık alanda ilave imar planı yapılabilmesi amacıyla 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından 27/02/2013 tarihinde verilen kamu yararı kararının iptali istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yönündeki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyiz incelemesinin de Dairemizin E:2019/12182 sayılı dosyasında yapıldığı görülmektedir.
    Dava dosyası ve Dairemizin E:2019/12182 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden; dava konusu arazinin tarımsal vasfının belirlenmesi, arazinin imara açılması ve Antalya Batı Çevre Yolunun gerekliliği ile alternatif alan bulunup bulunmadığı hususlarında, ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin E:... sayılı dosyasında ve ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında olmak üzere üç ayrı bilirkişi raporu düzenlendiği ve bu raporlarda yer verilen tespitlerin birbirleri ile çeliştiği görülmektedir.
    Bu nedenle, dava konusu arazinin tarımsal vasfının belirlenmesi, arazinin imara açılması ve Antalya Batı Çevre Yolunun gerekliliği ile alternatif alan bulunup bulunmadığı hususlarının netleştirilmesi ve bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle karar verilmesini teminen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına gerekçesi yönünden katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi