10. Hukuk Dairesi 2018/6446 E. , 2020/1590 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/32-2018/332
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanun"un 80. maddesinin; 1. fıkrasına göre, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” 13. fıkraya göre, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.”
506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemek zorunda olup, eldeki davada, 03.08.2004 tarihi itibari ile temsil ilzam yetkisini ve ortaklığı biten davacının 06.03.2014 tarihi itibari ile tebliğ edilen ve 2002/6-2004/7. ayları arasındaki dönemi konu edinen dava konusu ödeme emrinde 10 yıllık zamanaşımına uğramayan 2004 yılı 6. ayın tamamından sorumlu tutulması yerinde ise de, davacının yetkisinin sona erdiği 03.08.2004 tarihine göre 2004 yılı 7. ay borcundan da sorumlu tutulması gerekirken, sadece usuli kazanılmış hakkın dikkate alınması gerektiğine ilişkin kabul ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinmesi ile yerine;
1-Davanın kısmen kabulü ile 2005/020369 numaralı 48.033,18 TL bedelli ödeme emrinin kısmen iptaline, takibin davacının sorumlu olduğu ve zamanaşımına uğramayan 2004/06 ve 2004/07 dönemi yönünden toplam 8.758,89 TL üzerinden devamına, ödeme emrinin bakiye kısmının iptaline,
2-Reddolunan miktar üzerinden davalı kurum lehine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmesine,
3-Davalı harçtan muaf olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafından yatırılan peşin harcın davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan (bozmadan önce ve bozmadan sonra) bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere masrafından ibaret tanık, tebligat ve müzekkere masraflarından ibaret toplam 804,45 TL yargılama giderinden takdiren 402,225 TL" lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdiren 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı SGK kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı SGK" ya verilmesine,” hükmünün yazılmasına ve gerekçenin de bu kabule göre düzeltilmesine, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 25.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.