İhaleye fesat karıştırmak suçundan sanıklar ..., ... ve ... "un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 366/1, 80, 569, 72 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri gereğince 353.379.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmalarına dair ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2003 tarihli ve 2002/77 esas, 2003/7 sayılı kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 06/10/2004 tarihli ve 2003/8158 esas, 2004/9742 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip infazını takiben, sanıklar müdafiilerinin, sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesi bakımından uyarlama yapılarak düşme kararı verilmesi talebinin kabulü ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca sanıklar hakkında kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, 5271 sayılı Kanunun 231/8. maddesinin yürürlüğe girdiği 06/12/2006 tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin kasıtlı suç işlemeksizin geçirdikleri anlaşıldığından hükümlerin ortadan kaldırılarak davaların düşürülmesine dair ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2016 tarihli ve 2016/165 esas, 2016/219 sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.”, anılan maddenin 8. fıkrasında yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” şeklindeki düzenlemeler ile aynı maddenin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanıklar hakkında, ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2016 tarihli ve 2016/165 esas, 2016/219 sayılı kararına konu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin 08/06/2016 tarihinde kesinleştiği, 5 yıllık denetim süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilmeden, denetim süresinin başlangıcı olarak 5271 sayılı Kanunun 231/8. maddesinin yürürlüğe girdiği tarih olan 06/12/2006 belirlenerek düşme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 09/04/2017 gün ve 94660652-105-34-407-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Hükümlüler hakkında ... 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22/01/2003 tarihli, 2002/77 Esas ve 2003/7 sayılı erteli mahkumiyet Kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 06/10/2004 tarihli, 2003/8158 Esas, 2004/9742 Karar sayılı ilamı ile onanarak aynı tarihte kesinleştiğinin ve hükümlülerin 765 sayılı TCK"nın 95/2. maddesi uyarınca hüküm tarihinden itibaren beş sene içerisinde diğer bir kasıtlı suçtan dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya adli para cezasına mahkum olmadıklarının anlaşılması karşısında; 22/01/2003 hüküm tarihinden müdafiilerinin istem tarihine kadar 5 yıllık yasal sürenin geçmesi nedeniyle mahkumiyetlerin esasen vaki olmamış sayılması gerektiği gözetilerek, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.