22. Hukuk Dairesi 2012/14126 E. , 2013/5404 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile servis ve yemek ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01.07.1998-31.12.2010 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalılar nezdinde güvenlikçi olarak çalıştığını, çalıştığı birimde ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen zamlı ücretinin ödenmediğini, fazla çalışma yaptırılmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve servis ve yemek ücreti alacakları istemiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde, davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, diğer davalı ile temizlik işinden dolayı asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, diğer davalı ile davacı arasındaki iş sözleşmesinin temizlik işi olduğunu, iş sözleşmesinin diğer davalı tarafından 12.11.2010 tarihinde sona erdirildiğini, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığı iddialarının doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalılar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Yukarıda fazla çalışmanın isbatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların isbatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iki davacı tanığının anlatımları dikkate alınarak, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplanmıştır. Oysa, bu tanıklar, işveren aleyhine aynı konuda dava açan kişilerdir. Mahkemece, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti konularında sadece bu şahitlerin anlatımına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Öte yandan, davacı işçi, davalı işyerinde güvenlikçi olarak çalıştığını iddia etmesine rağmen, davalı taraf davacının temizlik işi yaptığını savunmuştur. Bu durumda, öncelikle davalılar arasındaki sözleşme de celp edilerek, davacının yaptığı işin ne olduğu açıklığa kavuşturulmalı, daha sonra davacının yaptığı işin niteliği dikkate alınarak, davalıya ait işyerinde fazla çalışma yapılmasını, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmasını gerektirecek iş yoğunluğu bulunup bulunmadığı, gerekirse uzman bilirkişi marifetiyle işyerinde yapılan keşifle tespit edilmeli ve tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça saptanarak sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.