Esas No: 2021/12523
Karar No: 2022/3298
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12523 Esas 2022/3298 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12523 E. , 2022/3298 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi
Dava sigorta başlangıcının tespiti ile yaşlılık aylığına ve bayram ikramiyelerine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1982 yılından sonra işveren ...'a ait işyerinde çalışmaya başladığını, işyeri tarafından 01/09/1986 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na işi giriş bildirgesi verildiğini, müvekkilinin emekli olabilmesi için 03/05/2019 tarihinde ilgili kuruma emeklilik tahsis delikeçesi verdiğini, kurumun cevabı yazısında 01/04/1987 yılı giriş olması sebebiyle 50 yaş şartını yerine getirmediğinden emekli maaşı bağlanmadığını, müvekkilinin çalışmasını işe giriş bildirgesi ile 01/09/1986 tarihinde kuruma bildirilmiş ise de; iş yerine ait dönem bordrosunda davacının ismine rastlanılmadığı gerekçesi ile 01/09/1986 tarihini sigorta başlangıcı olarak kabul etmediğini, müvekkilinin çalışmasının davalı işyerinde 1982 yılında başladığnı, işverence işe giriş bildirgesi 01/09/1986 tarihinde Kuruma bildirilmiş ve müvekkilinin çalışmaya devam ettiğini, işyerinde o tarihten sonra da devamlı çalışmasına rağmen işveren tarafından düzenlenen bordrolarda gösterildiğini ve primlerinin de ödenmediğini belirterek müvekkilinin sigortalı çalışma başlangıcının 01/09/1986 tarihi olarak tespitine, kurum kayıtlarının düzeltilmesine, emeklilik tahsis dilekçesi doğrultusunda 03/05/2019 tarihinde emeklilik işlemlerinin yapılarak emekli aylığı bağlanmasına, 03/05/2019 tarihinden sonra ödenen bayram ikramiyelerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
2-Davacının, 0025623.020 sicil numaralı Yüksel Dalkılıç adlı iş yerinde 01.09.1986 tarihinde bir gün süre ile hizmet sözleşmesine tabi çalıştığının tespitine, bu tarihin davacının sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti talebinin reddine, davacının 03.05.2019 tarihi tahsis talebine göre, emekliliğe hak kazandığının tespiti yönündeki, aylık bağlanması, bayram ikramiyelerinin ödenmesine ilişkin taleplerinin reddine ... " karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesinin 9. Hukuk Dairesi Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Denizli 4. İş Mahkemesi 2019/286 Esas, 2021/215 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle: Davacının 1982 yılından sonra işveren ...’a ait Teknik İş Motor Yenileme isimli işyerinde çalışmaya başladığı, 01.09.1986 tarihinde Sosyal güvenlik kurumuna işe giriş bildirgesi verildiği, 01.09.1986 tarihinde 1 günlük çalışması tespit edilmesine rağmen emeklilik şartları bu tarihine göre belirlenmediği, SGK dan geçici 81. maddenin uygulanması ve buna yönelik genelgeyi istemediği, Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmadığı, ilgili genelgeninde bu şekilde talimatlandırıldığı ve uygulamanın bu yönde olduğu, 506 sayılı Kanunun 60. maddesinde “Yaşlılık aylığından yararlanma şartları 4447 sayılı Kanunla değiştirildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve ardından 4759 sayılı Kanunla gelen düzenleme sonucunda kademeli geçişe ilişkin geçici 81. madde son şeklini aldığı, kademeli geçişe esas alınacak ilgili bent belirlendikten sonra ilgili bentte belirtilen “yaşlılık aylığından yararlanma şartları” arasında sıralanan “sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş koşulları yeniden ele alınarak sonuca ulaşıldığı, 23.5.2002 tarihine kadarki sigortalılık süreleri belirlenerek, belirlenen bu süreyi içinde barındıran bend, yaşlılık aylıgı koşulları yönünden yasal dayanak olduğu, mahkemenin 506 sayılı Kanuna 8.3.1981 tarih ve 2422 sayılı Kanunun 6. maddesi ile eklenen 60/G maddesi hükmü gözetilerek değerlendirme yaptığı, 01.09.1986 tarihinde bir gün çalışması dikkate alınarak, 03/05/2019 tarihinden itibaren emekli aylığı ve diğer sosyal hakların ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, kararın temyizen incelenmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının iş bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı, değişen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 7. maddesi hükmü uyarınca 11/09/2014 tarihinden sonra davacı taraf Kuruma müracaat etmeden doğrudan dava yoluna gidemeyeceği, yalnızca davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu, beyanlara göre 35 yıldan daha uzun bir süre önce davacının söz konusu işyerlerinde belirtilen tarihlerde çalıştığına dair inandırıcı bir bilgi mahkemenize ibraz edilemediği, davanın reddi gerektiğinden bahisle, kararın temyizen incelenmesini talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-5510 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Buna göre; 30.03.1970 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurulduğu 30.03.1988 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Dosya kapsamından, davacının yaşlılık aylığı tahsis koşullarının, yargılama aşamasında, 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi B (g) bendi kapsamında, 50 yaşını doldurduğu 30.03.2020 tarihi itibariyle gerçekleştiği görülmekle, tahsis talebinin koşulların gerçekleştiği tarihe göre kabulü gerektiği gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı kanunlarda Değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun'un 23.maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na ilave edilen Ek Madde 18 de “Kurumca bu Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara, ödemenin yapılacağı tarihte gelir ve aylık alma şartıyla, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında 1.000’er TL tutarında bayram ikramiyesi ödenir.
Birinci fıkrada belirtilen ödemenin yapılmasında;
a) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranı,
b) Hak sahiplerinin hisseleri oranı,
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerden, ölümü iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmayanların hak sahiplerine, sigortalıya gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden hak sahiplerinin hisseleri oranı,
ç) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranı, esas alınır.
Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara en fazla ödemeye imkân veren bir dosya üzerinden ödeme yapılır.
Bu madde kapsamında yapılan ödemeler evlenme ödeneği hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında yapılan ödemelerden kesinti yapılamaz ve bu ödemeler haczedilemez.
Yersiz yapıldığı anlaşılan ödemeler, ilgilinin varsa almakta olduğu gelir veya aylıklarından %25 oranında kesilmek suretiyle, yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Bu madde kapsamında yapılacak ödemeleri karşılamak amacıyla gerekli olan tutar, yazılı talebe istinaden ayrıca fatura aranmaksızın Hazinece Kuruma ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.” hususları düzenlenmiştir.
Eldeki davada, mahkemece davacının yaşlılık aylığı tahsis koşullarının, yargılama aşamasında, 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi B (g) bendi kapsamında, 50 yaşını doldurduğu 30.03.2020 tarihi itibariyle gerçekleştiği görülmekle, 01.04.2020 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına ve bayram ikramiyelerine hak kazandığı gözetilerek karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.