Esas No: 2022/2555
Karar No: 2022/1137
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 5. Daire 2022/2555 Esas 2022/1137 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/2555 E. , 2022/1137 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2555
Karar No : 2022/1137
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı kurumdan 2. sınıf emniyet müdürü olarak emekli olan davacı tarafından, olağanüstü hal kapsamında 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile rütbesinin ve buna bağlı haklarının geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurusunun reddine dair anılan Komisyon'un … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen bilgi dosyasında … Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... hazırlık numaralı dosyası kapsamında ele geçirilen emniyet teşkilatı personeline ait örgüt arşivinde bulunan detay bilgisinde: A5 (FETÖ/PDY'ye mensubiyeti, teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı en üst seviyede olan kişi) seviyesinde kodlandırılmış durumda olduğu, söz konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı ayrıca ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile davacının, bylock programını kendisinin kullandığı, haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yönetici ve/veya üye oldukları iddiası ile soruşturma yapılan şahıslarla çok sayıda iletişim kaydının bulunduğu tespit edilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Komisyon tespitleri ile davacı ile ilgili ceza yargılamasında elde edilen deliller birlikte dikkate alındığında, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, davacının başvurusunun reddine dair Komisyon kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan hakların ihlal edildiği, kamu görevine girmenin ve kamu görevinde çalışmanın Anayasal bir hak olduğu, anılan hakkın; özüne dokunulmamak kaydıyla ve ölçülü şekilde sınırlandırılabileceği, bir kamu görevlisinin ömrü boyunca bir daha kamu görevinde çalışamama cezasına çarptırılmasının Anayasanın 70. maddesine aykırı olduğu, emekli bir kamu görevlisinin fiilen görevde olmadığı halde rütbesinin ve rütbesine bağlı hakların dahi geri alınmasının, yalnızca çalışma değil aynı zamanda Anayasa'da tanınan diğer sosyal hakları da ortadan kaldırdığı, somut olayda şahsına uygulanan işlemin Anayasa'nın 13. ve 70. maddelerine aykırılık teşkil ettiği, dava dilekçesinde bu hususlar açıkça belirtilmesine rağmen, İdare Mahkemesince bahse konu Anayasa'ya aykırılık iddiaları karşılanmaksızın davanın reddine karar verildiği, kanunla önceden kurulmuş, doğal hâkim ve bağımsızlık niteliklerinin gereklerini karşılamayan bir mahkeme tarafından dava reddedildiği için Anayasa'nın 37., 138. ve 142. maddelerinin ihlal edildiği, savunması alınmaksızın ve disiplin süreci işletilmeksizin fiilen görevde olmadığı halde rütbesinin ve buna bağlı haklarının doğrudan geri alındığı, bir KHK hükmü ile hakkında verilmiş hiçbir mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edildiği, masumiyet karinesinin ve lekelenmeme hakkının ihlal edildiği, davanın reddine dayanak yapılan faaliyetlerin birçoğuna toplumun değişik kesimlerinden binlerce insan katılmış olmasına rağmen, aynı faaliyetlerin diğer insanlar için suç delili olarak kabul edilmediği, onlar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı ve böylece ceza kanunlarının uygulanmasında şahsı ile diğer bireyler arasında açık bir ayrımcılık yapıldığı, rütbe ve buna bağlı haklarının alınması ile hak ettiği emekli maaşının miktarının da ciddi oranda düşürüldüğü, icra edebileceği tüm mesleki faaliyetlerin rütbesine bağlı haklarının geri alınması sebebiyle imkansız hale geldiği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiği, şahsının kişisel olarak darbe girişimine katıldığına veya başka türlü “sadakat yükümlülüğünü” ihlal ettiğini gösteren en küçük delil başlangıcının dahi bulunmadığı, suç ve cezaların şahsiliği ilkesininin açıkça ihlal edildiği belirtilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan uyuşmazlıklardan olmadığı anlaşılan dava konusu uyuşmazlık hakkında temyiz incelemesi yapılmasına olanak bulunmadığından, Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca İdare Mahkemesince davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, davacı tarafından temyiz aşamasında yeniden adli yardım talebinde bulunulmuş ise de, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder" düzenlemesi gereğince davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı kurumdan emekli emniyet müdürü olan davacı tarafından, olağanüstü hal kapsamında 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile rütbesinin ve buna bağlı haklarının geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurusunun reddine dair anılan Komisyonun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada verilen kararın, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan temyiz edilebilecek kararlar arasında yer almadığı ve istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği açıktır.
Bu durumda, istinaf incelemesi sonucunda kesinleşen kararın temyizen incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı hakkındaki TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen ...-TL temyiz başvuru harcı ile …-TL temyiz karar harcının ve kullanılacak posta giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.