Esas No: 2018/1372
Karar No: 2019/195
Karar Tarihi: 17.01.2019
Devletin birliğini ülke bütünlüğünü bozma - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1372 Esas 2019/195 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında devletin birliğini ülke bütünlüğünü bozma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerini inceledi. Devletin birliği suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarını reddetti ve mahkumiyet hükmünün onaylanmasına karar verdi. Ancak, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan verilen mahkumiyet hükmünü sanığın faaliyet gösterdiği bölgedeki diğer saldırı olaylarının da araştırılması gerektiğini belirterek bozdu. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yöneltikleri itiraz reddedilirken, TCK’nın 174/1-2, 52/2-4, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yöneltikleri itiraz kabul edildi ve hüküm bozuldu.
16. Ceza Dairesi 2018/1372 E. , 2019/195 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ülke bütünlüğünü bozma, Tehlikeli
maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : l-TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-TCK’nın 174/1-2, 52/2-4, 53, 58/9, 63. maddeleri
uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf
başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre duruşmalı olarak yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında devletin birliğini ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafıinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıktan alınan svap örneğinde bulunan antimon kalıntısının mevcut şartlarda el yapımı patlayıcı madde hazırladığını göstermeye tek başına yeterli olmadığı ve şehrin her tarafında işlenen ve fakat işlenişi üzerinde müşterek hakimiyeti bulunmayan veya şerik sıfatıyla katıldığı da mevcut delillere göre sabit olmayan patlayıcı madde hazırlamak, yerleştirmek ve kullanmak şeklinde gerçekleşen eylemlerden de sanığın kendiliğinden sorumlu olduğunun kabulü imkanı bulunmadığı gözetildiğinde, öncelikle kendi savunmaları ve tanık beyanlarına göre sanığın faaliyette bulunduğu Abdulkadirpaşa ve Yenişehir mahallelerinde el yapımı patlayıcı madde ile tünel içlerinde gerçekleştirilmiş saldırı olayları varsa tutanakları getirtilip, aynı bölgede bulunmuş başka şahıslar hakkında yürütülen soruşturma ve yargılamalarda sanık hakkında verilmiş beyanlar dosyaya alınıp, sonucuna göre tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçu bakımından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu suçtan eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma gerekçesi nazara alınarak tahliye talebinin reddi ile sanığın tutukluluk halinin devamına, 17.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
17.01.2019 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ...’ın savunmasını yapmış bulunan Av. ...’ın yokluğunda, 23.01.2019 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.