Esas No: 2021/10224
Karar No: 2022/1051
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 5. Daire 2021/10224 Esas 2022/1051 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/10224 E. , 2022/1051 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/10224
Karar No : 2022/1051
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : …. Bakanlığı
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:.. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadan, adil bir disiplin süreci işletilmeden, adil yargılanma hakkı tanınmadan ve mahkemeye erişim hakkı verilmeden ihraç edildiği, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadığı halde suçluymuş gibi kesin ifadelerle ağır bir yaptırıma maruz kaldığı, ömür boyu kamu görevinde çalışamayacak şekilde kamu görevinden çıkarılmasının ve sahip olduğu diplomaların işlevsiz hale getirilmesinin eğitim hakkının ihlali anlamına geldiği, adil bir süreç izlenmeden tesis edilen karar ile mülkiyet hakkının gözetilmediği, kararın dayanağı 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin süresi içerisinde TBMM tarafından onaylanmadığı, bu hususun hukuk dünyasında doğuracağı sonuca göre hakkında işlem tesis edilebileceği, olağanüstü hal döneminde yapılacak düzenlemelerin sınırlarının Anayasa'nın 119. ve 120. maddelerinde gösterildiği, bir düzenlemenin OHAL düzenlemesi niteliğinin yargısal makamlarca karara bağlanacağı, Bakanlar Kurulu'nca Anayasa ve Yasaların kendisine vermediği bir yetki kullanılmak suretiyle işlem tesis edildiği, OHAL KHK düzenlemeleri ile bireyler hakkında kesin ve yürütülebilir işlem tesis edildiği, kamu hizmetinden çıkarılmanın Anayasa ve Kanunlarla belirlenen usul ve esaslarına uyulmadığı, meslekten çıkarma gibi ağır bir yaptırımla karşılaştığı böylesi bir süreçte önemi yadsınamayacak savunma hakkının tüm unsurları ile tanınması gerekirken tanınmadığı, soruşturma dahi açılmadan karar verildiği, dava konusu idari işlemin idari işlemin unsurları bakımından hukuka aykırı olduğu, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesinin 1., 2. ve 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin Anayasa'nın 2., 6., 7.,12., 13., 15., 36., 38., 70., 90/5., 120., 121.,125. ve 138. maddelerine aykırı olduğu, bu maddelerin iptali için itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi talebinin karşılanmadığı iddia edilmiştir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararında yer alan;
"...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın son olarak Konya İli … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yaptığı, … Emniyet Müdürlüğü … Şube Müdürlüğünden gelen raporda adına kayıtlı kendisinin kullandığını ikrar ettiği … nolu hat üzerinden … imei nolu telefon makinesi ile … ID numarası, … kullanıcı adı ve …... şifre ile Bylock programını kullandığının belirtildiği, raporda tespit tarihinin 17/08/2014 tarihi olarak gösterildiği, kullanıcı adı olarak kendi adı ve oğlunun adı olan … kullandığı, bylock kullanımından dolayı 35420 kez sinyal aldığı, tanık ...'ın soruşturma aşamasında ve mahkememizce alınan ifadesinde sanık ile bylock programında görüştüğünü beyan ettiği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığından gelen HTS kayıtlarında yapılan incelemede sanığın bu telefonu kullandığının anlaşıldığı, mahkememizin bozulan hükmünden sonra dosyaya celp edilen … Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih … soruşturma ve … karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ekinde bulunan ve hangi numaradan kullanıldığı tespit edilemeyen ... ID numaralı, cemilehamza kullanıcı adı ve … şifreli bylock programının sanık tarafından kullanıldığının tespit edildiği, kullanıcı adı olarak kızı ve oğlunun adları olan … ve … isimlerini kullandığı,bu şekilde sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerinin kendi aralarında haberleşmek amacıyla kullanmış oldukları kriptolu Bylock programını iki ayrı ID numarasında kullandığının tespit edildiği, sanığın da duruşmada bylock kullanmadığını ancak eşi ile ilgili davada bylock kullandığını kabul ettiğini beyan ederek zımni ikrarda bulunduğu, UYAP üzerinde yapılan incelemede sanığın eşinin yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlendiği, buradaki beyanında;"Sanık eşim olur, … nolu hat eşime ait bir hattır, ben daha önce FETÖ üyeliğinden yargılandım ve dosyam şu an istinaf aşamasındadır, bylock kullandığım hususu doğrudur, bazen kendi kullandığım cep telefonunda bazı sıkıntılar oluşması sebebiyle eşimin telefonuna eşimden habersiz ara ara bylock indirip kullandığım olmuştur, bu durumdan kesinlikle eşimin haberi yoktur, kendi kullancı adınız ve şifrenizle başkasının telefonundan da bylock kullanılabiliyordu, benim kullandığım bir program yüzünden eşimin ceza almasını istemiyorum, şu ana kadar mahkemenizce çağrılıp dinlenmeyi beklemiştim. Eşimin telefonuna kullancı adı ve şifre belirlenemediği için o şekilde şifre ve kullanıcı adı oluşturarak bylock programını yükledim, yani eşimin telefonuna bylock programını ben yükledim, bu programa kendimi ben ekledim, bylock kullandığımı dahi eşim kendi duruşmam sırasında öğrenmiştir, tanıklık ücreti istemiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine sanığın eşi ...'ın beraat ettiği..." tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.