Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11445
Karar No: 2022/3331
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11445 Esas 2022/3331 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/11445 E.  ,  2022/3331 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve Feri Müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve Feri Müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacı ...'in davalı ...'a ait kasap dükkanında 01/06/2000 tarihinde çalışmaya başladığını, ancak sigorta girişinin 01/08/2004 tarihinde başlatıldığını, 01/06/2000 ile 01/08/2004 tarihleri arasında sigorta girişi yapılarak sigorta primleri ödenmediğini, davacının iş akdine 01/10/2015 tarihinde haklı bir sebep gösterilmeksizin son verildiğini, davacının 01/06/2000-01/08/2004 tarihleri arasında sigortalı olarak davalı iş yerinde çalıştığını bu nedenlerle davanın kabulü ile 01/06/2000- 01/08/2004 tarihleri arasında sigortalı olarak iş yerinde çalıştığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... vekili; tarafların kardeş olduklarını, ...'nda bulunan iş yerini davacının davalı ... adına çalıştırdığını, iş yerinin ...'a ait olduğunu, iş yerinde satılan etlerde ... tarafından getirildiğini, bu arada bir çok canlı mal koyun ve keçi emanet olarak teslim edildiğini, davalı ...'ın iş yerini 2004 tarihinden önce açtığını, ...'ın kendisinin çalışmaya başladığını, Bağkur olarak kaydı bulunmadığını, 2004 tarihinde ... köyünde ikinci şubeyi açtığını, 01/08/2004 tarihinde kardeşi olan ...'ı çalıştırmaya başladığını, çalışmaya başladığı tarihten itibaren de sigortalı olarak çalıştırdığını ve sigortalı olduğunu, davacının hiç bir zaman sigortasız olarak çalışmadığını, davacının iş yerini 01/06/2000 tarihinde açtıklarını ve çalışmaya başladığını ve sigorta yaptırmadığını belirtmiş ise de gerçek olmadığını, davacının sigortalılığının tespitini istediği 01/06/2000 ile 01/08/2004 tarihleri arasındaki müddetten sonra uzun zaman geçtiğini, davacının en son 01/08/2004 tarihinden sonra 5 yıl içerisinde dava açılabileceğini, zaman aşımı olduğunu, davalının davacıya o kadar güvendiğini ki hatta edindiği mallara dikkat etmediğini, davacının edindiği malları fark edip sormaya başladığında davacının malları nasıl edindiğini belirtmediğini, iş yerini terk edip kapattığını, davacının işe başladığı 01/08/2004 tarihindeki mal varlığı ile işi bıraktığı 01/10/2015 tarihleri arasındaki mal varlığının oldukça fazla olduğunu, zira asgari ücretle çalışan bir kişinin belirtilen zamanda Bolacalıkoyuncu mahallesinde 3 katlı ev ve arsa, ... mahallesinde dükkan, ... mah.arsa, traktör, pikap, taksi edinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacı 5 yıl içinde dava açmadığı için zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı ...'in davalı ...'in iş yerinde 01/08/2004'te işe başladığını, daha önceki yıllarda davalının yanında çalışmadığını, davalı tarafından iş yerinin kazancı sorgulandığında davacının iş yerini bırakıp gittiğini ve davalıyı mağdur ettiğini, öncelikle davanın zaman aşımından reddine, esastan da reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri Müdahil kurum vekili, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının çalıştığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "-Davanın kabulü ile;
    Davacının, davalıya ait iş yerinde asgari ücret üzerinden hizmet aktine bağlı olarak 01/06/2000-31/07/2004 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız olarak tam ay üzerinden çalıştığının tespitine, " karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davalı vekili ile feri müdahil kurum vekili'nin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ... ve feri müdahil Kurum vekili kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin davaların yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında vurgulandığı gibi davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden, davacı adına 01/08/-2004-30/06/2008 ve 01/08/2008-13/05/2015 tarihleri arasında bildiriminin bulunduğu, davacının talep dönemi içerisinde davalı yanından yapılan bildirimler arası dönem olan 01/07/2008-31/07/2008 tarihleri arasında da farklı bir işveren Adem Güven-Asaş Pen 1055492 sicil nolu işyerinden bildirimlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının 01/06/2000-01/08/2004 tarihleri arasındaki talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Somut olayda; davalı işverene ait işyerinden bildirilen çalışmanın 01/08/2004 tarihinde başlayıp 30/06/2008 tarihinde son bulmuş, farklı bir işveren yanından 01/07/2008-31/07/2008 arasında bildirim yapılarak çalışmanın kesintiye uğraması ve giderek davanın 12/07/2016 tarihinde açılmış olması karşısında, işten ayrıldıktan sonraki 5 yıllık hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçmiş olduğu, işe giriş bildirgesi ve bildirim bulunmayan dava konusu dönemin hak düşürücü süre kapsamında kaldığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi