Esas No: 2021/4755
Karar No: 2022/3293
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4755 Esas 2022/3293 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/4755 E. , 2022/3293 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 4. İş Mahkemesi
Dava, kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ... Sandık Sicil numaralı babası ...’in 02/02/1982 tarihinde vefatından geriye sağ kalan kızı olup kendisine 01/05/2014 tarihinden başlamak üzere Türkiye Odalar Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfından yetim aylığı bağlandığını ancak SGK 'ya tabi olarak 2677079 tahsis numarası ile Bağ-Kur kapsamında 01/05/2017 tarihinde emekli olduğundan bahisle 01/05/2017- 30/04/2019 tarihleri arasında almış olduğu 32.932,04 TL'nin ödenmesinin talep edildiği, davalı kurumun müvekkilin babasından almış olduğu ölüm aylığının iptaline gösterdiği gerekçe ve bu gerekçenin yorumunun fahiş bir şekilde yasaya ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin babasından aldığı yetim aylığının iptaline gerekçe olarak gösterilen eşinden SGK kapsamında aldığı emekli aylığının kanun ve genelgeler gereği değerlendirme dışı tutulmak zorunda olduğunu, muhatap tarafından tesis edilen işlemin bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini ve tüm bu nedenler göz önüne alındığında müvekkile, davalı tarafından “18.04.2019-1727 İadeli Taahhüt Sayılı ” yazı ile 01 Mayıs 2017 -30 Nisan 2019 tarihli Borç Bildirim Belgesi kapsamında tesis ettiği “32.932,04 TL 'nin iadesinin iptali işleminin ve yersiz alındığı iddia edilen aylıklara ilişkin yapılacak olan ödeme emrinin cari yasal mevzuata ve yerleşik Yargıtay Uygulamasına aykırı olması sebepleriyle iptaline ve Kurum işleminin iptali ile müvekkilinin yetim aylığının yeniden bağlanmasına, kesilen yetim aylıklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve yersiz ödenen aylıklar sebebiyle tahakkuk ettirilen 32.932,04 TL borcunun bulunmadığının tespitine icra takibine başlanması halinde durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava emiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurum tarafından bağlanan 5510 sayılı kanunun 4/1-a kapsamında bağlanan ölüm aylığı ile 4/1-b kapsamında bağlanan yaşlılık aylığında herhangi bir iptal işlemi yapılmadığı ve herhangi bir borç çıkartılmadığı tespit edildiğini, müvekkil Kurum kayıtlardan da anlaşılacağı üzere ilgili dava ile müvekkil kurumun herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, husumet itirazlarının olduğunu ve davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, ayrıca davacının ilgili davayı açmakta hukuki yararı söz konusu olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu yönünden de reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vakıf vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ...'in 2677079 numarasıyla (4/b) (BAĞ-KUR) kapsamında 01.05.2017 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta olduğunun dosyadaki belgelerden sabit olduğunu, müvekkil Vakıf tarafından ödenen yetim aylığının da bu nedenle kesildiğini ve tüm bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme hükmü yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, benzer durumda bulunanlar yönünden kabul kararı verildiğini, kazanılmış hak, sosyal güvenlik hukukuna hakim olan prensipler, yasaların yanlış yorumlanması, emsal içtihatlar nazarında kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı vakıf emeklisi olan babasından bağlanan ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptali ile kuruma borçlu olmadığının tespiti istemli işbu davada, mahkemece, Vakıf senedinin 26. Maddesi gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın yasal dayanağının Vakıf Senedinin 47. Maddesinin 2.ve 3. Fıkrası olup, söz konusu maddede, “Üyenin kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortalar Kurumuna, Emekli Sandıklarına tabi işlerde, çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde 45. Maddenin 2. Fıkrası hükmü saklı kalmak şartiyle, bu tarihten başlanarak yeniden bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu gelirlerden fazla olanı ödenir…” hususları düzenlenmiştir. Davacının isteğe bağlı sigortalılık kapsamında (çalışmaya dayalı olmayan) 1479 sayılı Yasa’ya göre yaşlılık aylığı aldığı belirgin olup, esas olarak eşinden 22.03.2003 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı alması sonucu, davalı vakıf’tan aylık alamayacağının gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Vakıf senedinin, yardımlara ilişkin ortak hükümler başlıklı 50. Maddesinin 3 numaralı bendinde, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen vakıf senedi kapsamındaki her türlü ödemelerin, ne şekilde geri alınacağı düzenlenmiş olup, davacının, eşinden aylık aldığı bilen davalı vakfın, vakıf senedinin 50/3-b maddesi kapsamında tahsil yoluna gitmesi gerektiğinin gözetilmemesi, isabetsiz bulunmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 09.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.