Esas No: 2021/12998
Karar No: 2022/3223
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12998 Esas 2022/3223 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12998 E. , 2022/3223 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 27. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer’i müdahil Kurum vekili ve davalılardan ... ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili ve davalılardan ... ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01/03/1999-31/04/1999 arası çalışmalarının tespiti ve tesciline, primlerinin tamamlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve Çizgi Kırtasiye ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçelerinde özetle; zamanaşımı definde bulunduklarını, davalılardan ...'in işveren olmadığı için husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının işe giriş bildiriminin yapıldığını, bordrolarının ve primlerinin zamanında ödendiğini, SGK kayıtlarındaki hatalardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, haksız ve yersiz açılan davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile; davacının 01/03/1999-30/04/1999 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak çalıştığının tespitine, dair karar verilmiştir.
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen kararın yasalara ve usullere uygun verilmediği, davanın zamanaşımı yönünden usulden reddinin gerektiği, davanın esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılması ve davanın reddine dair karar verilmesini istemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkeme kararının hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiği, mahkeme kararının usul ve yasalara uygun olmadığı, haksız ve yersiz yere açılan davanın reddinin gerektiği, davacının kendi kusurlarını ve davalı işverenin kusurlarını kuruma yükleyemeyeceği, kurumca yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu, yasaya ve diğer mevzuata aykırı bir işlem olmadığı, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına dair karar verilmesini istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; fer’i müdahil Kurum vekili ve davalılardan ... ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair hüküm kurulmuştur.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer’i müdahil Kurum vekili ve davalılardan ... ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf sebepleri ile aynı doğrultuda gerekçeler sunarak, kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381. (HMK’nun 294.) maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafları iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az aynı Kanunun 388. (HMK’nun 297.) maddesinde belirtilen hüküm sonucunun tutanağa geçirilerek okunması suretiyle olur.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/1-3. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde :
“(1)Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 389. (HMK’nun 298.) maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Bir başka ifade ile mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi, verilen kararla, ne şekilde tefhim edildiğinin duruşma tutanağına yazılması zorunludur. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli bir süre içinde yazılması mümkündür.
Kısa karar, bir davayı sona erdiren (Niha-i) temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Bu gibi hallerde de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. (HMK’nun 297.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararında buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. (10/04/1992 gün ve 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı) Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 2011/21-23 E. - 268 K., 2012/6-97 E. - 203 K., 2012/10-149 E. - 291 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Eldeki davada, davalı konumunda ... ile Çizgi Kırtasiye ve Büro Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olmasına karşın; Mahkemece, hüküm fıkrasında; davanın kabulü ile, davacının 01.03.1999–30.04.1999 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiş olup, kimin nezdinde çalıştığının tespitine dair hüküm kurulmamış olduğu, hükmün infaza eleverişli şekilde açık ve net olmadığı anlaşılmaktadır.
Böyle bir hükmün infazı sırasında bir faydası olmayacağı gibi, davacının hangi işveren nezdinde çalıştığı açıklanmadığı için, tam aksine tereddüt oluşturacağı da açıktır. Açıklanan nedenlerle, kamu düzeni amacıyla konulmuş, emredici hükümlerden olan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olarak davanın yürütülüp, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer’i müdahil Kurum vekili ve davalılardan ... ve Büro Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 09.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.