22. Hukuk Dairesi 2012/16688 E. , 2013/5344 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2011/856-2012/270
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Davacı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı üniversitede ihale alan şirket çalışanı olarak çalıştığını, girdiği KPSS sınav sonucunda sözleşmeli sağlık personeli olarak atandığınıyeni atandığı yerde göreve başlamak için iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek fazla çalışma alacağı, şua izni alacağı ve yıllık ücretli izin alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı idarenin davacının işvereni olmadığını, davalı idarenin ihale makamı olduğunu, ayrıca davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının yıllık ücretli izin alacağı, şua izni alacağı ve fazla çalışma alacağı hüküm altına alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı işçi davalı işyerinde radyoloji teknikeri olarak çalışmaktadır.
16.07.1999 tarih ve 99/13116 Kararname ekinde 12. madde “röntgen, radyum ve benzeri işlerde çalışan ve fiilen şuaya maruz kalan işçilere yılda30 gün şua izni verilir” hükmünü içermektedir.
Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamnamenin 24. maddesi “Bu gibi müesseselerde her gün röntgen ve radyum ile iştigal eden kimsenin senede dört hafta muntazaman tatil yapması mecburidir.” hükmünü içermektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 103/son maddesi “Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele her yıl yıllık izinlerine ilaveten 1 aylık sağlık izni verilir” hükmünü içermektedir.
Davaya konu olayda davacının talep ettiği fazla çalışma alacağı tanık beyanları doğrultusunda hesaplanan bilirkişi raporuna göre hüküm altına alınmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı belediye bir kamu kuruluşu olduğundan tüm işlemlerin kayıt ve belge altına alınması esas alınmıştır. Bu esas göz önünde bulundurularak davacının günlük ve haftalık çalışma saatini belirtir nöbet çizelgeleri, işyeri puantaj kayıtları ve varsa imzalı devam defterleri, ayrıca asıl işveren olan Dicle Üniversitesinin alt işverenin yaptığı işe yönelik olarak yaptığı düzenleme bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve varsa belgeleri getirtilmeli, hak ediş evrakları dosya kapsamına alınmalı, yine dosyada mevcut tanık beyanlarına göre davacının üç-dört günde bir nöbet tuttuğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de davacının nöbetin ertesi günü izin kullanıp kullanmadığı ve kullanıyor ise ne kadar süre izin kullandığı, davacıya çalışma şekline göre şua izini verilip verilmediği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının fazla çalışma alacağı ile şua izin ücreti alacağı olup olmadığı yönünde bir karar verilmelidir.
Salt davacı tanıklarının beyanlarına göre yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması; hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.