MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, bir kısım taşınmazlarda tapu kayıt maliki olan ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 455, 501, 596, 693, 888, 924, 1095, 1130, 1612, 1621, 1649, 1921, 1947, 2002, 2356, 2467, 2468, 2469, 2541, 2542 ve 2543 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, aynen taksim olmadığı taktirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın 21 adet taşınmaz için kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili, bir kısım taşınmazlarda tapu kayıt maliki olan ... ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, dosya içerisindeki tapu kayıtlarından dava konusu 501, 596, 693, 1612, 1621, 1649, 1921 ve 1947 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt malikinin muris ... oğlu ... olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kayıt maliki muris ..."ün Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.09.2012 tarihli 2012/987 Esas ve 2012/985 Karar sayılı mahkeme kararına göre mirasçılarının ..., ..., ..., ... (... ve ...), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (... ve ... kızı) ..., ... ve ... olduğu görülmektedir. Anılan mirasçılık belgesine göre mirasçılardan ..."ün (... ve ... kızı) davada taraf olmadığı anlaşılmakla, sağ ise kendisinin, ölmüş ise mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, ..."ün (... ve ... kızı) 16.09.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, mirasçılık belgesine göre tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekir.
2542 parsel sayılı taşınmazda, tapu kayıt malikleri DSİ ve Hazine olup davacının bir payı bulunmadığından bu parsel yönünden davanın reddi gerekir.
924 parsel sayılı taşınmazda, tapu kayıt maliki İbrahim oğlu ... tek başına malik olup davacının payı bulunmadığından, bu parsel yönünden de dava reddedilmelidir.
455, 888, 1095, 1130, 2002, 2356, 2467, 2468, 2469, 2541 ve 2543 parsel sayılı taşınmazlarda, davacının tapu kayıt maliki olarak isminin yer almadığı görülmüş olup, tapu kayıt malikleri ile davacı arasındaki irtibatı gösterir mirasçılık belgesi varsa ilgilisinden temin edilmesi, davacının miras payının bulunduğunun tespiti halinde işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece taraf teşkili sağlanmalı ve belirtilen eksiklikler giderilmelidir. Bu hususlar gözardı edilerek ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili, bir kısım taşınmazlarda tapu kayıt maliki olan ... ve ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.