Esas No: 2021/12418
Karar No: 2022/3239
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12418 Esas 2022/3239 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12418 E. , 2022/3239 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 1994 yılı ve daha öncesinden 2004 yılı sonlarına kadar sürekli tarımsal faaliyetlerle uğraştığını, geçim kaynağının çiftçilik olduğunu, 1994-2004 yılları arasında sürekli olarak ürün teslim ettiğini ve ürün bedelleri kendisine ödenirken Bağ-Kur prim kesintisi olarak belli oranda bir ücret kendisinde kesildiğini, kurumun, müvekkilinin 01/05/2003-31/12/2004 tarihleri arası hizmetlerini tescil ettiğini, prim borcunu çıkardığını, kalan hizmetlerini ürün teslimatı ve tevkifatı olmasına rağmen bir kısım yılların tevkifatı iade edildiğinden bu yıllarla ilgili hizmetlerini tescil etmediğini ve prim borcunu çıkarmadığını, müvekkilinin 2926 sayılı yasa kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davalı kurumun bunun aksine olan görüş işlem ve kararının iptali ile taraflar arasındaki muarazanın böylece önlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kurumun davacının kurum kayıtlarının tetkikinde tütün satışından yapılan kesinti belgeleri ile kuruma tarım Bağ-Kur sigortalısı olmak için müracaat eden davacının kesinti yapılan 1996-2000 yıllarına ait bedellerin iade olarak alındığının belirlendiğini, genelge hükümlerinde kesintilerini iade alanlar ile ilgili bir hüküm bulunmadığını, sadece kuruma intikal eden tutarlar, sigortalılık süresinin belirlenmesinde değerlendirmeye alındığını, bu halde kurum işlemleri yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlamda belirtildiği şekilde; davanın kabulüne, davacının 01/05/1996 - 30/04/2003 tarihleri arasında zorunlu tarım Bağ-Kur'lu sayılması gerektiğinin tespitine, şeklinde karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi; Mahkemece, davacının tarımsal faaliyetleri nedeniyle satmış olduğu ürünlerinden tevkifat yapıldığı, iki yıldan fazla tevkifat arasının bulunmadığı, davacının tarımsal faaliyetini kesintisiz devam ettirdiği görülmekle ilk derece kabulünde herhangi bir hatanın bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK 'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki davada dosya kapsamında; 1997,1998,1999,2000 yıllarında ... Holding A.Ş. ne yapılan ürün teslimleri sonucu bu tarihlerdeki tevkifatların iade alındığı gerekçesiyle davalı kurumca sigortalı olarak kabul edilmeyen davacının dava konusu dönemde sigortalılığının kabulü yerinde ise de; davacının tarımsal faaliyetini kesintisiz devam ettirdiği gerekçesiyle verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün gerekçe kısmında yer alan ''Yargıtay'ın yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. Bu nedenle 2001 yılı bakımından davacının tarım Bağ-Kur'lu sayılması gerekir ve ayrıca ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren davacının tarım bağkurlu sayılması gerekir.' cümlesinin tamamının silinerek yerine '' dosya kapsamında, 1997-2000 arası tevkifat tutarları iade alınmış olsa da, ürün teslimat niteliği gözetildiğinde, ürün tesliminin de sigortalılığın geçerliliğine yönelik bir delil olması karşısında davacının tarım bağkur sigortalısı olduğunun kabulü gerekmiştir. '' paragrafının eklenmesine, gerekçenin ve hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, 09.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.