12. Hukuk Dairesi 2014/11627 E. , 2014/14182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/179-2013/173
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu şirketin, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin Tebligat Kanununun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Kanunun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK"nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.sayılı kararı). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir.
Şikayete konu ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise de, borçlu şirketin yetkilisi olan Nesime Kaya tarafından 08/10/2009 tarihinde icra takibine ilişkin bir taahhütname imzalandığı, dolayısıyla borçlunun usulsüz tebliğden en geç bu tarih itibariyle haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu usulsüz tebliği 08/10/2009 tarihinde öğrendiği halde yasal yedi günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurmuştur.
O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 25,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.