22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16224 Karar No: 2013/5320
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16224 Esas 2013/5320 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/16224 E. , 2013/5320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, işyerinde çalışırken ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, alacaklarının tahsili için icra takibi yaptığını, davalının borca ve faize itiraz ettiğini, itirazında haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, şirket kayıtlarında işçi alacağına dair herhangi bir kayıt ve emareye rastlanmadığını, davalı işverenin çalışanların primlerini ve her türlü hakedişlerini zamanında ve tam olarak ödediğini, kayıtlarını tuttuğunu ve tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirket kayıtları ve Sosyal Güvenlik Kurumundan gelecek belgelerin kesin delil niteliğinde olup aksinin somut yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, hesap bilirkişisinden alınan rapora itibarla davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibe konu kısım üzerinden % 40 icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 İş Kanunu"nun 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Somut olayda, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.