Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11558
Karar No: 2019/5053
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11558 Esas 2019/5053 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murisinden kalma borçları nedeniyle mirasın hükmen reddini ve borçlu olmadıklarının tespitini istemişlerdir. Davalılar ise murisin borçlarını ödediklerini ve davanın reddedilmesini savunmuşlardır. Mahkeme davayı reddetmiştir. Davacılar bu kararı temyiz etmişlerdir.
Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereği miras reddedilmiş sayılır, eğer miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse. Mirasçılar her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler, eğer Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkları sürece.
Mahkeme, davacıların terekenin sahiplenilmesi anlamına gelecek davranışlarda bulunduklarını belirterek davayı reddetmiştir. Ancak davacıların icra dosyasına itiraz etmemeleri ve 3 ay içerisinde mirasın gerçek reddi talebinde bulunmamaları mirasın sahiplenilmesi anlamına gelmeyeceğinden mirasın hükmen reddi davası açmalarına da engel değildir.
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin davanın reddine karar verilmesi gerekirken gerekçenin hükümde de tekrarlanması doğru görülmemiştir. Hüküm son
14. Hukuk Dairesi         2016/11558 E.  ,  2019/5053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, 13.01.2006 tarihinde vefat eden muris ... ’un terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesinde olduğunu, davacıların icra dosyasındaki alacağa karşılık hacizli gayrımenkullerin kıymet taktirlerini bizzat yaptırarak gayrımenkullerin satışından elde edilecek bedelden borcun ödenmesi ve diğer hacizlerin kaldırılması konusunda talepte bulunduklarını, murisin kredi kartından kaynaklanan borçlarını ödediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi ve davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1).
    Somut olaya gelince; mahkemece “Muris ... ’a ait ... Giyim Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’de yer alan ve 15.000,00TL’lik hissesinin paylaşması yapılmış, ayrıca 34 UY 7027 plakalı araç satılarak bedeli miras hisseleri oranında almış ve tasarruf etmişlerdir.” gerekçesinde de belirtildiği gibi davacıların terekenin sahiplenilmesi anlamına gelecek davranışlarda bulunduklarından bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak gerekçenin devamında “…Davacıların Malkara İcra Müdürlüğünün 2012/695 Esasına kayıtlı takip dosyasına itirazda bulunmayarak kesinleşmesini sağlamış vefat sonrasından ise 3 aylık süre içinde mirasın reddi yolu işletilmeyerek miras sahiplenilmiş ve bu durumu kabul ederek hareket etmiş olmaları nedeniyle…” cümlesinde belirtilen davranışların terekenin kabulü olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Davacıların icra dosyasına itiraz etmemeleri, 3 ay içerisinde mirasın gerçek reddi talebinde bulunmamaları mirasın sahiplenilmesi anlamına gelmeyeceğinden mirasın hükmen reddi davasını açmalarına da engel değildir.
    Ayrıca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin davanın reddine karar verilmesi gerekirken gerekçenin hükümde de tekrarlanması doğru görülmemiş ise de, hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin, HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince de hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçedeki “…davacıların Malkara İcra Müdürlüğünün 2012/695 Esasına kayıtlı takip dosyasına itirazda bulunmayarak kesinleşmesini sağlamış vefat sonrasından ise 3 aylık süre içinde mirasın reddi yolu işletilmeyerek miras sahiplenilmiş ve bu durumu kabul ederek hareket etmiş olmaları nedeniyle…” cümlesinin çıkarılmasına, hükmün birinci paragrafının çıkartılmasına, yerine “davanın REDDİNE” yazılması suretiyle gerekçenin ve hükmün DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi