22. Hukuk Dairesi 2012/16521 E. , 2013/5293 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı davalı işyerinde kadrolu öğretim görevlisi olarak 10.09.2008 de işe başladığını, 2010 yılı Eylül ayının son haftasında işine son verildiği yaptığı şifahi görüşme sonucunda öğrendiğini, kıdem-ihbar tazminatı ödenmesi için müracaat etmişse de olumlu yanıt alamadığını, Bölge Çalışma Müdürlüğüne yaptığı başvuruya rağmen kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini bildirerek, 100,00 TL kıdem tazminatı ve 100,00 TL ihbar tazminatının en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının 10.09.2008 de Halkla İlişkiler ve Programcılık Reklam Başkanlığında öğretim elemanı olarak göreve başladığını, 09.04.2009"da davacıya, 31.07.2008"de Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğin 6/b. maddesi uyarınca öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına naklen veya açıktan yapılan her türlü atamada ALES" den en az 70 puan almış olmak şartı aranması zorunlu olduğundan ... sınavı sonucunu veya varsa doktora mezuniyet belgesini teslim etmesi bildirildiğini, Yüksek Öğretim Kurumunun en az 70 puan alabilme kriterini davacının gerçekleştiremediğini davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davacının işe girerken başlangıçta istenmeyen şartların daha sonra istenmesi ve şartın davacı tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğudur.
Hukukumuzda yargı yolu için de, görev tabiri kullanılmaktadır. Görev gibi, yargı yolu da kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple, yargılamanın her aşamasında mahkemenin davada yargı yolunun caiz olup olmadığını kendiliğinden gözetmesi gerekir. Uyuşmazlık Mahkemesi 05.11.2012 tarih ve 2012/189 esas, 2012/234 karar, 24.12.2012 tarih ve 2012/223 esas, 2012/282 karar sayılı kararları ile vakıf üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işlemin iptali istemi ile idare mahkemelerinde açılan davalarda, görevli mahkemenin adli mahkemeler olduğu yönündeki itirazları reddederek, idari yargının görevli olduğunu kabul etmesi sebebiyle, davalı idare vekillerinin görev uyuşmazlığı çıkartılmasını talep etmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ve Danıştay Başsavcılığı"nın hukuki mütalaaları alındıktan sonra; "Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte irdelendiğinde; davalı Üniversitenin, sürekli ve düzenli nitelikteki kamu hizmetinde çalıştırdığı davacının; statüsü, göreve alınması, hak ve yetkileri gözetildiğinde, İdare Hukuku kapsamında bir kamu personeli olduğu açıktır. Bu açıdan davacının, iş sözleşmesinin feshine ilişkin işleminin de 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde tanımı yapılan iptal davasına konu edilebilecek nitelikte bir idari işlem niteliği taşıdığı; bu işlemin hukuka uygunluğunun denetiminin de, Anayasayla bu denetim için oluşturulan idari yargının görev alanında bulunduğu sonucuna varılmıştır." şeklinde karar vermiştir.
Dava konusu somut olayda, davacı ... Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmakta olup, Uyuşmazlık Mahkemesinin yukarıda anılan kararlarında belirtildiği üzere, uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olduğundan hükmün görev-yargı yolu yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,14.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.