11. Hukuk Dairesi 2016/7766 E. , 2018/1248 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada....Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2015 tarih ve 2011/381-2015/887 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı .... müşterisi olduğunu ve bu bankadan 2 kredi kartı aldığını, davalı ile 1216171 sertifika nolu poliçe ile her iki kartı için hesap kesim tarihindeki toplam kredi kartı borçlarının istem dışı işsizlik halinde 10.000,00 TL"ye kadar teminat altına alındığını, rizikonun gerçekleşmesi üzerine davalıya başvurulduğunda; sigortalının kamudan emekli olduktan sonra özel sektörde bordrolu çalışan olduğu, bu durumda hastaneye yatışı halinde rizikonun gerçekleşeceği ileri sürülerek teminatın ödenmediğini, oysa bu sigorta sözleşmesinin müvekkili ile davalı çalışanın telefonda görüşmeleri neticesinde kurulduğunu, müvekkilinin emekli çalışan olduğu hususunu davalı çalışanına bildirdiğini, buna rağmen davalı çalışanı tarafından işsizlik halinde kart borçlarının güvence altına alınacağını beyan ettiğini, icap ve kabulün bu şekilde olduğunu, ileri sürerek poliçe kapsamında kalan hasardan doğan 11.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, poliçede .... A.Ş."nin rehin hakkı sahibi olduğunu, bu durumda davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının çalışan emekli olduğunu, bu durumda teminatın hastaneye yatırılma şeklinde olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının .... A.Ş"nin daini mürtehin olduğu kredi kartı işsizlik sigortası yaptırdığı, davacıya telefon görüşmesinde kendisinin istek dışı işsizliği halinde teminat verileceği şeklinde davalı çalışanı olan müşteri temsilcisi tarafından bilgi verildiği, düzenlenen poliçenin 24 saat içinde davacıya ulaştırıldığı, yüksek tahsilli olan davacı sigortalının poliçeyi incelemesi gerektiği, poliçenin incelenmesi halinde poliçe şartlarının müşteri temsilcisinin bildirdiği gibi olmadığını fark edeceği ve .....ile görüşerek poliçenin iptalini isteyebilecekken bunu yapmadığı, bu haliyle poliçede belirlenen rizikonun gerçekleşmediği, ayrıca poliçenin daini mürtehini olan ..... davaya muvafakat ettiğine dair belge ibraz edilmediği, bu durumda davanın husumetten reddi gerektiği, işsiz kalması ile yaptığı müracaattan sonra poliçe iptal edilerek alınan primlerin kendisine ödendiği, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
-/-
1- Dava, kredi kartı işsizlik sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, poliçede .... T.AŞ. Yukarı .... Şubesi daini mürtehin olarak gösterilmiştir. Bu durumda, adı geçen T.C. .... T.A.Ş"nin rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona aittir. Sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur. Buna göre, mahkemece talep hakkına sahip dava dışı ..... T.A.Ş."den açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için davacı tarafa süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekir. Somut olayda, davacının aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu husus hakkında usulü eksiklik tamamlanmadan, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek ve anılan poliçeye dayalı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....