9. Hukuk Dairesi 2015/14966 E. , 2018/1755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28/03/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat .... ile karşı taraf adına Avukat .... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 01.05.2001-28.02.2013 tarihleri arasında davalının konutunda kalorifer, elektrik, su tesisatı, havuz gibi tüm donanım ve ekipmandan sorumlu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, ancak feshe bağlı alacaklar ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının, 01.03.2001-28.02.2013 tarihleri arasında davalıya ait konutta ev hizmetlerinde çalıştığını ve emeklilik nedeniyle kendi rızasıyla işten ayrıldığını, fazla çalışma yapmadığını, her türlü yasal iznini kullandığını, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca ev hizmetlerinde çalışanların İş Kanunu kapsamında olmadığından mahkemenin bu davada görevli olmadığı savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Dava dilekçesi incelendiğinde, davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilince, 03.10.2013 tarihli 1.celsede davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin herhangi bir hukuki sonucu bulunmamaktadır. Islah yolu ile dahi davanın türünün değiştirilmesi mümkün değildir.
Yerel mahkemece, davacı vekilinin yukarıdaki beyanı nedeni ile aynı celsede taleplerini belirlenebilir miktarlara arttırması için davacı tarafa kesin süre verilmiş ve davacı vekilince de bu ara karar uyarınca, 08.10.2013 harç tarihli dilekçe ile talepler miktar olarak arttırılmıştır.
Bilahare, davacı vekilince bu kez bilirkişi raporu sonrasında 10.02.2015 harç tarihli "talep arttırımı" adı altında dilekçe verilmiştir.
Bir davada taraflardan her birinin ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği, ancak eldeki uyuşmazlıkta davacı tarafın, mahkemenin usulüne uygun olamayan ara kararı uyarınca ilk talep arttırımını yaptığı, dolayısı ile bu talep arttırımının dikkate alınmaması gerektiği gözetilmemiştir.
Davacı tarafın 2. talep arttırımı ise ıslah olarak yorumlanmalı ve ıslah dilekçesine itibar edilerek, dava kısmi dava olarak görülüp, yargılama buna göre yapılmalıdır.
Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.