15. Hukuk Dairesi 2014/4167 E. , 2015/1851 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesi uyarınca eksik ve ayıplı imalât bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı iş bedelinden 50.000 DM alacaklarının kaldığını, ayrıca sözleşme dışı imalât yaptıklarını, eksik ve ayıp da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davasında, sözleşme bedelinden kalan alacağından şimdilik 20.000 DM karşılığı 16.680,00 TL"nin, fazla imalât nedeniyle de şimdilik 15.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık, 30.07.2000 tarihli sözleşmeden kaynaklanmıştır. Asıl davada davacı iş sahibi, birleşen davada davacı yüklenicidir. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenici, eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşmesine amacına uygun biçimde tamamlamak ve teslim etmekle yükümlüdür. İş sahibinin edimi de kararlaştırılan bedelin ödendiğini kanıtlamaktır. Sözleşmelerde aksi kararlaştırılmadıkça iş bedeli, eserin tesliminde ödenmelidir (B.K.364. md.). Eldeki davada yapımı kararlaştırılan binanın Temmuz 2001 tarihinde teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmede 115.000 DM bedeli ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı yüklenici iş bedelinden 50.000 DM"nin ödenmediğini savunmuş, davacı iş sahibi 940.000 DM dışındaki ödemelerin elden yapıldığını iddia etmiştir. Yüklenici elden yapılan ödemelere karşı çıktığına göre davacı iş sahibinin 6100 sayılı HMK"nın 200. maddesi hükmünce ödemelerini yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir. Her ne kadar anılan usul yasasının yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda açıkça yemin deliline dayanılmamış ise mahkemenin “vs. delil” denilmesiyle yemin teklifini hatırlatmak görevinin bulunmadığı kabul edilmekte ise de dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK uyarınca ve yerleşen Yargıtay uygulamasına göre yemin teklif hakkı hatırlatılmadan hükme varılması doğru olmamıştır.
Öte yandan eksik iş bedelinin istenebilmesi için sözleşme bedelinin tümüyle ödendiğinin kanıtlanması gerekir. Bu husus inceleme yapılmadan eksik iş bedeline hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, binanın Temmuz 2001 tarihinde teslim edildiği, BK"nın 359. madde hükmünce süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı değerlendirilmeden, eksik işler için de teslimden itibaren makul süredeki fiyatlarla istemde bulunulabileceği gözetilmeden kabul kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı yüklenicinin birleşen davadaki temyiz itirazlarına gelince; sözleşme dışında yapılan imalâtların varlığını kanıtlama külfeti yükleniciye attir. Sözleşmede yapılacak işler kararlaştırıldığından, mahallinde yapılan keşifle tanıklarını hazır bulundurması bildirildiği halde yüklenici hazır bulundurmamış, bu konuda yemin etmeyeceğini bildirmiştir. Bu haliyle fazla işten kaynaklanan alacak isteminin reddi doğrudur. Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan işlerden kalan alacak konusunda az yukarıda değinilen biçimde inceleme yapılmadan red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; iş sahibinin yaptığı ödemeler miktarını tespit etmek, gerektiğinde davalı yükleniciye yemin teklifine hakkı olduğunu davacı iş sahibine hatırlatmak, iş bedelinin tümüyle ödendiği kanıtlandığında eksik iş bedelinin, teslim tarihinden itibaren makul süreye göre piyasa fiyatları ile tutarını hesaplatmak, ayıp ihbarını BK"nın 359 ve 362. maddesi hükümlerince değerlendirmek, davalı yüklenicinin birleşen davasında yapılacak incelemeye göre iş bedelinden varsa bakiye alacağını hüküm altına almak, fazla imalâta ilişkin istemini şimdiki gibi reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinden durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.