16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5306 Karar No: 2019/183 Karar Tarihi: 17.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5306 Esas 2019/183 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Temyiz başvurusu reddedilen bu kişinin suç tarihinin hatalı yazıldığı, ancak diğer tüm usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği vurgulanmıştır. Kararda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hüküm verildiği belirtilmiştir. TCK’nın 314/2 maddesi silahlı terör örgütüne üye olmayı suç olarak tanımlarken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi terör örgütü kurma ve yönetmeyi suç saymaktadır. TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri ise cezaların belirlenmesi konusunda açıklamalar yapmaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/5306 E. , 2019/183 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “17.11.2016” yerine “2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek yazım hataları olarak kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.