1. Ceza Dairesi 2017/3543 E. , 2018/1300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, hırsızlık
HÜKÜM : TCK.nun 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası,
TCK.nun 141/1, 168/1-2, 62, CMK.nun 231. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan CMK.nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararın, 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231/12 maddesi uyarınca, temyizi kabil olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanık ... müdafiinin yasal süresindeki temyiz isteminden sonra, sanığın 23/10/2017 tarihli dilekçesi ile verilen kararın onanmasını istediği anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 5.2.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı Kararı uyarınca, cezanın onanması isteği, temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, sanık ... müdafiinin temyiz talebinin feragat nedeni ile CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİYLE, katılanlar Halil İbrahim ve Sedat vekilinin temyiz talebiyle sınırlı olarak yapılan incelemede,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nin maktul ..."a yönelik kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar ... ve ... vekilinin tahrik indirim miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, re’sen de temyize tâbi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 20/03/2018 gününde üye ..."in haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması yönündeki karşı oyu ile oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Sanığın, olay öncesi tanıdığı, aralarında alacak borç ilişkisi olan ancak bu nedenle herhangi bir husumet bulunmayan maktulü olay günü evine çağırarak kendi evinin bodrumunda bıçaklayarak öldürdüğü sabittir.
Sanık olaydan 1 ay kadar önce maktulün kendisini evine çağırdığını ve kendisine bir şeyler koklatarak bayılttığını, uyandığında maktulün kendisine tecavüz ettiğini anladığını ancak kimseye bu konuyu anlatamadığını, şikayetçi olmadığını, bu olaydan sonra maktulün kendisinden haksız şekilde paralar istediğini, eşini ve çocuğunu kaçıracağına dair tehdit mesajları çektiğini, olay günü yine haksız para isteyen maktule para vereceğini söyleyerek yaşadığı apartmana çağırıp birlikte bodruma indiklerini ve tahrik etkisinde kalarak maktulü öldürdüğünü söylemiş, yerel mahkemede sanığı tahrik altında adam öldürme suçunu işlediğini kabul etmekle müsnet suçtan cezalandırmıştır.
Yerel mahkemenin sanığın tahrik altında bu suçu işlediğine dair kanaatine katılmamaktayız şöyle ki;
Sanık suç tarihinde 34, maktul ise 24 yaşındadır. Borçlu maktul ile alacaklı sanık arasında bu alacak borç nedeniyle bir husumet olmadığı dosyadan anlaşılmaktadır.
Maktul sanığın talebi üzerine sanığın evine gelmiş ve sanık tarafından evinin bodrumunda öldürülmüştür.
Sanığın olaydan bir ay kadar önce maktul tarafından tecavüze uğradığını ve sonrasında maktulün kendisine tehdit mesajları çekerek haksız para istediğini savunmuş ise de maktulün kendisinden 10 yaş küçük olması ve hile ile kendisine livatada bulunduğuna veya tehdit ettiğine dair dosyada sanık savunması dışında hiçbir delil olmaması, dosyada maktulün veya sanığın anal yoldan ilişkide bulunduklarını gösterir tıbbi hiçbir bulgu olmayışı, (Maktulün otopsisinde cinsel bölgeleri muayene edilmemiştir.) dosya kapsamından olay öncesinde sanığın cinsel tercihlerinin farklı olduğuna dair görgüye dayalı olmasa da tankların beyanlarının olması ve yaşadığı çevrede bu konuların konuşulduğunun dosya kapsamından anlaşılması karşısında her ne kadar sanığın savunmasının aksi ispatlanamadığı için savunmasına itibar edilerek maktulün tehdit, şantajla zorla para isteği, zorla tecavüz ettiği ve buna devam etmek isteği yönündeki savunmasına itibar edilmiş ise de; sanığın hiçbir delille desteklenmeyen öldürme olayının sanığın evinin bodrumunda gerçekleşmesi nedeniyle de hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ancak sırf daha az ceza almaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği kanaatinde olduğumdan sanık lehine haksız tahrik indirimi uygulanmaması gerektiği kanaatiyle çoğunluğun alt düzeyde tahrik indiriminin uygulanmasını uygun gören kabulüne muhalifim.