
Esas No: 2016/1585
Karar No: 2022/1067
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 13. Daire 2016/1585 Esas 2022/1067 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/1585 E. , 2022/1067 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1585
Karar No:2022/1067
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının sahibi ve eğitici olarak görev yaptığı ... Sektörel Danışmanlık şirketinin Ankara Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'nce düzenlenen "Girişimcilik Eğitim Programı" kapsamında gerçeğe uygun olmayan yanıltıcı belge kullanılarak Kurum'un zarara uğratıldığından bahisle 24 ay süre ile hizmet alımı ve işbirliği yapılmamasına ilişkin işlem tesisi nedeniyle uğradığı ileri sürülen zarara karşılık olarak 24.000,00-TL maddi, 81.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacının sahibi olduğu ve eğitici olarak görev yaptığı ... Sektörel Danışmanlık şirketi ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda firmada eğitici olarak görev yapan ...'in eğiticilerde bulunması gereken en az 70 puanın bulunmadığı, firma yetkilisi ile ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, söz konusu durum nedeniyle 24 ay süre ile hizmet alımı ve işbirliği yapılmamasına ilişkin işlem tesis edildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca konu ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, anılan kararın da kesinleştiği, yargı kararı doğrultusunda 24 ay süre ile hizmet alımı ve işbirliği yapılmamasına ilişkin işlemin kaldırıldığı, davacının hukuka aykırı işlem nedeniyle uğradığı ileri sürülen 24.000,00-TL maddi, 81.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı,
İhalelere katılmaktan yasaklama kararı nedeniyle ihalelere katılamamaktan dolayı oluştuğu belirtilen zarar tazmini istemi hakkında değerlendirme yapıldığında, belirtilen zararlar ile kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin yargı kararıyla iptal edilen hukuka aykırı işlem arasında, somut bir ilişki ve illiyet bağının kurulması gerektiği, bu bağlamda, maddi zararın doğduğu öne sürülen ihalelerin ilgililerin üstünde kalması ve bu işlerin sözleşmede öngörülen koşullarda tamamlanması hâlinde gerçekleşecek kâr oranının elde edilebilir olması nedeniyle, olayda somut maddi zararından söz edilemeyeceğinden, kazanılabileceği umulan gelirden yoksun kalınması ve ihtimale dayalı iddialarla tazminat istenildiği; idare hukukunda tazmin borcunun başlıca şartlarından birisinin idari eylem ya da işlemden doğan bir zararın bulunması ve bu zararın para ile ölçülebilecek türden gerçekleşmesi veya gerçekleşeceğinin kesinlikle anlaşılabilecek nitelikte olması gerektiği, bu nedenle doğması muhtemel bir zararın söz konusu olması hâlinin tazmin borcu şartının gerçekleşmesi bakımından yeterli sayılamayacağı, öte yandan, zararın varlığının para ile ölçülebilecek türden gerçekleşmiş olduğunun geçerli belgelerle kanıtlanması yükümlülüğünün zarara maruz kaldığını iddia eden tarafa ait olacağı, davacı her ne kadar ihaleden yasaklama iddiasıyla zarara uğradığını ileri sürerek zararının tazminini istemekte ise de, iddia olunan zarar konusunda hiçbir tespit olmayıp, varsayım ve tahmine dayalı olduğu, bu nedenle davacı gerçekleşmiş ya da ileride gerçekleşeceği kesin olan ve para ile ölçülebilecek bir zararın varlığını kanıtlayıp belgelendirmediğinden tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarenin ihalelere katılmaktan yasaklama kararından dolayı sonradan gerçekleştirilen girişimcilik eğitimlerine eğitmen olarak katılamadığı, katılamadığı eğitimler dolayısıyla gelir kaybının 15.000-TL olduğu, toplamda 24.000-TL kaybının olduğu, davalı idarenin kusurlu davranışı sebebiyle meydana gelen zarara katlanmak zorunda kaldığı, ticari itibarının sarsıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında yapılan suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve kararın ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... sayılı kararıyla kesinleştiği, anılan yargı kararı sonrasında davacı hakkında tesis edilen işlemin ortadan kaldırıldığı, davacının iddia ettiği gibi idari işlemden dolayı maddi ve manevi tazminat talebi doğuracak zararının bulunmadığı, hizmet kusurundan bahsedilemeyeceği, davacının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle hakkında idari tedbir uygulandığı, tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğu, tazminatın davacı tarafından adeta zenginleşme aracı olarak kullanılmak istenildiği, davacının varsayımlar üzerine hareket ederek gerçekleştirilen her bir ihaleyi alacağını iddia ettiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.