22. Hukuk Dairesi 2012/15862 E. , 2013/5244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, haftasonu çalışma ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 19.09.2002 tarihinden 03.02.2009 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiğini, işçinin hafta sonlarında çalıştırıldığı halde karşılığının ödenmediğini belirterek müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı ile hafta tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz devamsızlığı sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, hafta sonu tatillerinde işyerinde çalışma yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshe dayanak olarak gösterilen tutanakların içeriğinin davalı tanıkları tarafından doğrulandığı, bu durumun aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı, iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiği değerlendirilerek ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmiş; davalı delilleri arasında dosyaya sunulan kart okuma belgelerinin sadece 2009 yılı Mart ve Şubat aylarına ait olduğu, başka bir belge ibraz edilmediği gibi bu belgelerin bir kısmının okunaklı olmadığı, Mart 2009 tarihli belgede tatil yapıldığı iddia edilen 7. günde giriş saati gösterilmediği halde çakış saatinin gösterildiği belgelerin yeterli olmadığı, davacı tanık beyanlarının hafta sonu çalışması yapıldığını doğruladığı gerekçesiyle bilirkişi tarafından hesaplanan miktardan 1/3 oranında indirim yapılarak hafta tatili ücreti hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 3. maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, işveren tarafından sunulan puantaj kayıtları sadece iki ayla sınırlı olup net şekilde okunamaması ve yeterli bulunmaması sebebiyle mahkemece dikkate alınmaması dosya içeriğine uygundur. Söz konusu alacağın tanık beyanlarına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Davacı tanıkları üçlü vardiya sistemi uygulandığını ve her pazar çalışma yapıldığını beyan ederken, davacı tanıkları işyerinin pazar günleri kapalı olduğunu söylemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tüm hizmet süresi için alacak hesaplaması gerçekleştirilmiştir bir kimsenin bu kadar uzun süre haftanın her günü çalışması düşünülemez. İşyerinde üçlü vardiya sistemi ile çalışma yapıldığı her iki tarafın da kabulündedir. İşyeri pazar günü çalışıyor olsa da bu durum davacının hafta tatili kullanmadığı anlamına gelmez. Mahkemece bilirkişi marifetiyle keşif gerçekleştirilmeli, işyerindeki çalışma düzeni araştırılmalı, postaların dönüşümü, bu arada işçiye hafta tatili kullandırılıp kullandırılmadığı netleştirilmeli, diğer delillerle birlikte bir sonuca varılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmişti.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.