Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16716
Karar No: 2013/5216

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16716 Esas 2013/5216 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/16716 E.  ,  2013/5216 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini fazla çalışma, ulusal bayram-genel tatil ücretlerinin ödenmemesi ve gerçek ücretinin resmi kayıtlara yansıtılmaması sebebiyle haklı nedenle feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı işçinin başka bir işyerinde çalışmak üzere kendi isteğiyle işten ayrıldığını, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacaklarının ise bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında, davacı işçinin çalışma süresi, aylık ücretinin miktarı, iş sözleşmesinin haklı nedenle işçi tarafından feshedilip feshedilmediği, dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı noktalarında uyuşmazlık vardır.
    1-Somut olayda, dava dilekçesinde davacı işçinin 03.01.2007-13.07.2011 tarihleri arasında çalıştığı iddia edilmiş, davalı tarafça davacının işe giriş tarihinin 15.08.2007 tarihi olduğu savunulmuştur. Mahkemece, davacı tanık beyanlarına itibarla, davacının işe giriş tarihi talep gibi kabul edilmiştir. Hizmet döküm cetvelinin incelenmesinden davacının işe girişinin 15.08.2007 tarihi olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan, 14.08.2007 tarihli iş sözleşmesinde de, işe başlama tarihi, 15.08.2007 olarak belirtilmiştir. Hal böyleyken, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında işe giriş tarihi olarak görünen tarih ile işçi imzalı iş sözleşmesindeki işe başlama tarihi birbiriyle uyuşmaktadır. Davacı işçi tarafından, yazılı belgenin aksi, yazılı delillerle kanıtlanmış değildir. Anılan nedenle davacının işe giriş tarihinin 15.08.2007 tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
    2- Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı işçi işyerinde ustabaşı sıfatıyla çalıştığını, aylık ücretinin net 1200,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı tarafça davacının tavuk satış elemanı olarak asgari ücretle çalıştığı savunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde, davacının görevi "kasap yardımcısı" olarak belirtilmiş, davacı tanıklarınca ise davacının işyerinde tavuk eti temizliği ve parçalama işini yaptığı beyan edilmiştir. Dosyaya herhangi bir ustalık belgesi sunulmamıştır. Mahkemece, emsal ücret araştırılması yapılmadan, aylık ücret miktarının talep gibi kabul edilmesi hatalıdır. İş sözleşmesinde yazılı görev, davacı tanıklarının işçinin fiilen yaptığı işe ilişkin beyanları nazara alınarak, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili meslek kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    3-Fazla çalışma yaptığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davalı vekilince delil listesinde bildirilen tanıklar dinlenilmemiş, 6100 sayılı HMK"nın 241. maddesi uyarınca, dinlenilmelerinden vazgeçilmesine yönelik herhangi bir ara karar da tesis edilmemiştir. Her ne kadar Mahkemece, 30.09.2011 tarihli celse ara kararıyla, davalı vekiline, tanıklık ücreti ve davetiye giderlerini yatırmak üzere kesin süre verilmesine ilişkin ara karar tesis edilmiş ise de, yatırılacak toplam davetiye ve tanık gider miktarlarının açıkça belirtilmediği, kesin sürenin sonucuna ilişkin açık bir ihtarda bulunulmadığı ve böylece kesin süreye ilişkin ara kararların ve kesin süreye uyulmamasının yasal sonuçlarının her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz olmadığı anlaşılmaktadır. Anılan nedenle, her iki dinlenmeyen davalı tanığının dinlenilmesi için, 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesi ve gider avansı tarifesi uyarınca, usulüne uygun ara karar tesisi ile delil ikamesi avansının tamamlatılması ve sonuca göre dinlenmeyen davalı tanıklarının dinlenilmesiyle, tüm delillerin birarada değerlendirilmesi gereklidir.
    Neticeten, davacının 15.08.2007-13.07.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının kabul edilmesiyle, yukarıdaki bendlerde bahsi geçen araştırma neticelerine göre, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı bakımından bir sonuca gidilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.


    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi