15. Hukuk Dairesi 2014/3426 E. , 2015/1842 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir.
Davalı cevabında, iş bedelinden kalan borcun 11.519,76 TL olduğunu, bu miktarın da icra müdürlüğünün takip dosyasına ödendiğini, başkaca borçları kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibin 94.645,91 TL üzerinden devamına, alacağın %40"ı oranında hesaplanan 37.858,36 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar, davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, sözlü eser sözleşmesi uyarınca davalının oteline tabela satış ve işçilik hizmetlerinin verildiğini, toplam 174.516,43 TL alacaklarından 29.000,00 TL"sinin ödendiğini, kalan 133.276,67 TL ödenmediğinden takibe geçtiklerini, davalı borçlunun 11.519,76 TL borcu kabul ederek takip dosyasına bu miktarı ödediğini, kalan borca itiraz ettiğinden itirazın iptâliyle takibin 121.756,91 TL üzerinden devamına ve %40 oranında inkâr tazminatıyla davalının sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiş, daha sonra 28.01.2014 tarihli celsedeki beyanıyla takibe konu 5.900,00 TL tutarlı faturanın mükerrer olduğunun anlaşıldığını, bunun bedelini talep etmediklerini bildirmiştir. Davalı, teslim alınan tabelalara ilişkin faturaların defterlerinde kayıtlı olup 11.519,76 TL dışında borçlarının kalmadığını, hukuki dayanaktan yoksun faturalara göre alacak istenemeyeceğini, %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece taraf defterleri üzerinde mali müşavir ile mimar bilirkişiyle mahallinde yapılan inceleme sonucu alınan raporlara göre hükme varılmıştır. Taraflar arasında iş bedelinin kararlaştırıldığına ilişkin yazılı sözleşme olmayıp iş bedelinde uyuşmazlık bulunduğundan mülga 818 sayılı Yasa"nın 366. maddesince davalının itirazına konu faturalar tutarının imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelinin hesaplanması gerekir. Oysa hükme dayanak raporda bu hususta bir inceleme yapılmamış, faturalar toplamı esas alınmıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, mimar bilirkişiden ek rapor alınarak davalının itirazına konu 16.06.2010 gün ve 139404 nolu 27.333,52 TL bedelli fatura ile 16.06.2010 gün ve 139405 nolu 100.763,15 TL tutarlı faturaların işin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre denetimini yaptırmak ve bedelini hesaplatmak, bunun sonucunda davacının mükerrer olduğunu kabul ettiği 25.03.2010 gün ve 802810 nolu 5.900,00 TL tutarlı fatura ayrık tutularak davacının toplam iş bedelinden alacağını bulmak, ihtilâfsız ödeme tutarı 29.000,00 TL ile itiraz edilmeyen 11.519,76 TL"nin mahsubuyla davacının kalan alacak miktarı üzerinden davayı kabul etmek, takibe konu alacak yargılama sonucu ve bilirkişi incelemesiyle belirlendiğinden likid alacağın bulunmadığı ve davalının da itirazında bu nedenle haksız kabul edilemeyeceği gözetilerek davacının inkâr tazminatı isteminin reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00"er TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.