7. Ceza Dairesi 2021/12888 E. , 2021/16931 K.
"İçtihat Metni"6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu"na aykırılık eyleminden dolayı kabahatli ... Transfer San. ve Tic. A.ş. hakkında, aynı Kanun"un 26/1. (12 kez) maddesi uyarınca toplam 37.080,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair Türkiye İş Kurumu Çorum Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 28/06/2018 tarihli ve 14418909-858-2765 sayılı idari yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Çorum Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/10/2018 tarihli ve 2018/2797 değişik iş sayılı kararına karşı kabahatli vekilince esas yönünden ve kurum vekilince vekalet ücreti yönünden yapılan itirazların reddine dair mercii Sungurlu Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/1776 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 17.09.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2020 tarihli ve KYB. 2020-85687 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 31. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Kanun yoluna başvuru dolayısıyla oluşan bütün masraflar ve vekâlet ücreti, başvurusu veya savunması reddedilen tarafça ödenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, kararına itiraz edilen kurum vekili yararına vekâlet ücreti tayin olunması gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
2-Dosya kapsamına göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen 19/01/2018 tarihli ve 9359-08 sayılı rapor ile 42 maddelik iş yerinde bulunan ve giderilmesi gereken eksiklerin tespitine dair tutanak üzerine, ... Transfer San. ve Tic. A.ş. tarafından söz konusu eksikliklerin 30 maddesinin yerine getirildiğinin ancak tüm parsellerde döner aksamların temasa açık olduğu, işyerinin ana elektrik panosunda 300 mA, tali elektrik panolarında 30 mA kaçak akım rölesinin bulunmadığı, iş yerinde çok sayıda kapakları kırılmış deforme olmuş, veya kapağı bulunmayan elektrik panolarının olduğu, iş yerinde yanıcı malzeme bulunan depolama alanları ve ambarların yangın algılama ve alarm sisteminin olmadığı, iş yeri girişinde bulunan depo üstü açık alanın kenarlarında korkuluk olmadığı, hava tanklarının iş yeri ortamında çalışanlara yakın mesafede olduğu, iş yerinde kapalı tip olmayan aydınlatma armatürleri bulunduğu, üretim alanı potalama tarafında acil çıkış kapısı olmadığı, forkliftlerin hareket alanının işaretlenmediği, doğalgaz boru hattının, flanşlarının ve yakma yapılan bölümlerinin gaz kaçağına karşı kontrolünün yapıldığını gösterir belge ibraz edilmediği, elektrik iç tesisat muayene ve kontrol raporunda ve sonuç kanaat kısmında belirtilen uygunsuzlukların giderildiğine dair nihai rapor olmadığı, boyahane bölümü ve triklor etilen kullanılan alan gibi yerler için uçucu organik bileşik ölçümleri, pota için kurşun ölçümleri yapılmadığının, 27/03/2018 tarihli ve 9359/PRG/19 sayılı raporda belirtilmiş ise de, işveren vekilinin bahse konu 42 maddelik eksikliğe dair tutanakta belirtilen bir kısım eksikliklerin iş yerinde nitelik değişikliğine gidilmesi nedeniyle uzun zaman alacağının 19/02/2018 tarihli ve İş Müfettişi ... ile İş Güvenliği Uzmanı Hüseyin Cihan Özak imzasını taşıyan tutanakta beyan etmesi, söz konusu 12 maddelik eksikliklerin tamamen giderilmiş olduğunun Sungurlu Sulh Ceza Hakimliğine hitaben vermiş olduğu 26/11/2018 tarihli dilekçesinde ... ... ... tarafından beyan edilmiş olması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen 19/01/2018 tarihli ve 9359-08 sayılı raporda 31 günlük sürenin eksikliklerin giderilmesi için makul bir süre olup olmadığına dair bir tespitin yapılmadığı sadece belirtilen 31 günlük süre sonunda teftişin tamamlanacağı için eksikliklerin bu sürede giderilmesi gerektiğinin ifade edilmesi karşısında, belirtilen eksikliklerin giderilmesi için verilen 31 günlük sürenin makul bir süre olup olmadığının gerektiğinde teknik ve/veya uzman görüşü de alınarak tespit edildikten sonra bir karar verilmesi
gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) numaralı maddesi yönünden;
Ceza Muhakemesi Kanununun 309-310.maddelerinde düzenlenen “Kanun Yararına Bozma” olağanüstü kanun yollarındandır.
Kanun yararına bozma yasa yolu; istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi sebebiyle dar kapsamlı olup her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
Bu olağanüstü kanun yolunun amacı, ülke sathında uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar sebebiyle oluşabilecek kayıpların önlenmesi açısından kabul edilmiş bir olağanüstü kanun yolu olup, ikinci bir temyiz yolu değildir.
Eylemin subutuna yönelik delillerin değerlendirilmesi ve takdire yönelik konular ile şahsi hakka ilişkin konularda Kanun Yararına Bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulamayacağı gerek Ceza Genel Kurulu gerekse daire kararlarıyla kabul edilmiştir.
II) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi yönünden;
Her ne kadar, İş Teftiş Kurulu tarafından, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için kabahatliye tanınan 31 günlük sürenin makul olup olmadığının, gerekirse teknik ve/veya uzman görüşü alınarak tespit edildikten sonra bir karar verilmesi gerektiği görüşü ortaya konulmuş ise de 6331 sayılı Yasanın 4. maddesinde işverenin, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu, mesleki risklerin önlenmesi için her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapacağı düzenlendikten sonra 30. maddedeki atıf çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik alınacak tedbirler ile diğer hususların yönetmeliklerle düzenlendiği, kabahatlinin işyerinde yapılan denetim neticesinde de bu yönetmeliklerden bazılarındaki iş sağlığı ve güvenliğine yönelik düzenlemelere aykırılıkların tespit edildiği, ancak ne 6331 sayılı Yasada, ne bu yasanın 24/1. maddesindeki atıf nedeniyle uygulama alanı bulan 4857 sayılı Yasanın 92, 93, 96, 97 ve 107. maddelerinde ne de 6331 sayılı Yasanın 30. maddesine dayanılarak çıkartılan ve kabahatli şirkete uygulanan idari para cezasına sebep olan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik ve İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık Ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik’te yer alan düzenlemelerde de herhangi bir süre verilmesi düzenlenmediği, bu itibarla verilen sürenin makul olup olmadığının tartışılmasına da yer olmadığı cihetle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK"nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 08.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.