Esas No: 2020/1455
Karar No: 2022/1111
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 13. Daire 2020/1455 Esas 2022/1111 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/1455 E. , 2022/1111 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1455
Karar No:2022/1111
TEMYİZ EDEN DAVALI) : ...A.Ş.(...) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve ...tarih ve ...sayılı yazı ile bildirilen, Ocak-2007/Kasım-2009 arasındaki döneme ilişkin 32 adet sistem kullanım ceza faturalarının ve bu faturaların iadesi konusunda yapılan başvuru üzerine tesis edilen ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce Dairemizin ...tarih ve E:...Esas, K:...sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; cezai yaptırıma konu ihlâlin gerçekleştiği Ocak/2007 - Kasım/2009 döneminde davacı şirket ile TEİAŞ arasında iletim sisteminin kullanımı açısından kurulması gerekli akdî ilişkinin (sistem kullanım anlaşmasının) kurulmamış bulunduğu, dava konusu işlemin hukuki mahiyeti itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olduğu, bu anlamda yalnızca sistem kullanım anlaşmasını imzalamış ve bu anlaşmada yer alan hüküm ve şartları kabul etmiş taraflar hakkında uygulama alanı bulabileceği, bu çerçevede, sistem kullanım anlaşmasının tarafı olmayan davacı şirkete, akdî ilişkinin zorunlu tarafı TEİAŞ tarafından hazırlanan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Yöntem Bildirimine, tip sözleşmedeki hükümler nakledilmek suretiyle bu sözleşmenin hüküm ve sonuçlarının sözleşme dışı davacı şirkete uygulanması yönünde ilgili düzenleyici işlemlerin dayanağı Kanunlarda herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu ilişkinin salt idarelerin ikincil nitelikteki düzenlemeleriyle kurulmasına ise hukuken olanak bulunmadığı görüldüğünden, Yöntem Bildiriminde yer alan cezaî şart hükümlerinin uygulanamayacağı, bu noktada, söz konusu işlemin iletim sistemini fiilen kullanması ve arz güvenliği nedeniyle, davacı şirket açısından sözleşme hükümleri olmaksızın uygulanması gerektiği ifade edilebilirse de, işlemin, mahiyeti itibarıyla kullanıcılar tarafından sisteme verilen zararın karşılığı, başka bir anlatımla tazmini niteliğinde olmadığı, salt sözleşme hükümlerinin arz güvenliğinin ihlâli karşılığında öngörülen cezaî nitelikteki işlem olduğu, kullanıcı tarafından sisteme verilen zararın ayrıca tazmin edileceği, bu durumda; davacı ile davalı idare arasında Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmadığından, davalı idare tarafından tek taraflı olarak hazırlanan İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi uyarınca, sözleşmenin tarafı olmayan davacı şirkete hukuken geçerli bir dayanağı olmadan cezaî şart uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu edilen Ocak-2007/Kasım-2009 arasındaki döneme ilişkin 32 adet sistem kullanım ceza faturası tutarları yargı kararı uyarınca iade edildiğinden davanın konusuz kaldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu ceza faturalarının yasal dayanağının bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.